Tarihin arşivlediği (katliam, soykırım, tehcir, tecrit, asimile, imha ve inkar hareketleriyle) insanlığı defolu olan müvekkil muktedirler; kendileri açısından hiç bir şey yokmuş gibi davranarak, hep bir başka tarafa, dikkatleri çekerek; ideolojik milliyetçilik, projeli sosyolojik kandırmacalı, psikolojik politikalarla sarfınazar, yaptıkları mezalimi gizlemeye çalışıyorlar.
Oysa, ikinci Cihan Harbinden sonra, en başta Afrika'da, Ortadoğu'da ve daha nice coğrafyalarda bu alçakça insanlık dışı muamelelere maruz kalarak, sadece "bizde insanız, bizimde ata-ecdat anavatanımızda hükümet olmak, devlet kurmak, anadilimizle ilim irfan tedrisatı yapmak haklarımız var" diyerek hak istedikleri için, öldürülen, asimile, imha ve inkara zorlanan mazlum halklar; İsrail ve Filistin nüfusunun toplamından birkaç kat daha fazladır.
Tabiki "zalimler için yaşasın cehennem" ve tabii ki Filistin sorununun köklü ve kalıcı çözümü için her kimin elinde ne geliyorsa sonuna kadar ve son nefese kadar yapmalı. Yapabildiği halde apmayanlar için ve yeryüzünde ki tüm "Zalimler için yaşasın cehennem"
Yazılan veya zihinlere, tabiatın değişik cisimlerine kazılan tarih; bizzat hesap sormasını beceremezsede; hesap soracak, sorgulayacak muktedir adil hukuk ve adalet için toplanmış ve alınması gereken kararlar için lazım ve elzem olan delilleri gereken yerlere arşivleyerek arz eder.
Gelecekte, insanlığa sunulmak istenen özgün, özgürlük ortamı hazırlamak için, her türlü fedakarlığı sunan Nesli Ati'ye selam olsun. İnançları, halkları, hakları ve özgürlükleri için mücadele edenlere selam olsun.
Dünya'nın selameti, insanlığın huzur ve seadeti için çalışanlara selam olsun. Müstakbel müstakil nesillere rolmodel olan Nesli Cedid, Nesli Ati ve Asım'ın Nesli'ne selam olsun. Dinleri, imanları, haklı imkanları, dilleri, insanları ve vatanları için cihad eden, mücadele eden, bedel ödeyen mücahitlere selam olsun.