SİYASET

Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan'dan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanına Soru Önergesi

Şanlıurfa' Milletvekili Ömer Öcalan,  Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (DEDAŞ), Urfa’da bu yıl sıcaklığın yüksek seviyelere ulaştığı yaz aylarında başlattığı toplu elektrik kesintisi uygulamalarının sebebini Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanına yazılı soru önergesiyle sordu.

Abone Ol

Ömer Öcalan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın cevaplandırmasını istedi.

Ömer Öcalan  Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 96. ve 99. maddelerini hatırlatarak cevap beklediği sorularıyla ilgili önce saptama yaptı, ardın cevaplandırılmasını istediği soruları sıraladı:

Ömer Öcalan'ın işte o soru önergesi ile alakalı sıraladığı sorular; 

Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ), Urfa’da bu yıl sıcaklığın yüksek seviyelere ulaştığı yaz aylarında başlattığı toplu elektrik kesintisi uygulamalarına devam etmektedir.  Basına yansıyan habere göre; Viranşehir’e bağlı kırsal Başaran, Gögerli, Kaşıklı, Samanlı, Süleymaniye ve Zümrüt mahallelerinde yaklaşık 6 gündür elektrilerin aralıksız bir şekilde kesik olduğu ve elektrik kesintilerinin gerekçesinin ise tarımsal sulama yapanların
borçlarından kaynaklandığı belirtilmiştir.

Bölge halkı süresiz elektrik kesintisi mağduriyetini;  ‘Söz konusu mahallelerde elektriğe bağlı olarak sular da kesilmiş durumda. Ekim ayında 6
gündür elektriğimiz bir saniye bile bırakılmadı. Daha önce tarımsal sulama döneminde de sularımız kesilmişti. Elektrik olmadığı için insanlar içmeye su bulamıyor. Aynı şekilde hayvanlar da susuz. Bölgemizde kuyudan enerji ile su çekilerek tarımsal sulama yapılıyor.
 Tamam kuyudan dolayı borç var ise gelsinler kuyunun elektriğini kessinler. Mahallenin elektriğini niye kesiyorsunuz? Mesela ben borçluyum ama sen borçlu değilsin. Borçlu olmamana rağmen benim kahrımı çekmek zorunda mısın? Mahallemizde 50 hane var ve 10 kişinin kuyusu var. Bunların borcundan dolayı diğerleri de elektriksiz kalıyor. Suçumuzun tam olarak ne olduğunu biz de bilmiyoruz.’ şeklinde dile getirirken, bir başkası;
‘Ben tarım ile değil hayvancılıkla uğraşıyorum. Elektrik borcumu aksatmadan ödemişim ve borcum da yok. Borcu olanın da olmayanın da elektriği komple kesildi. Benim hayvanlarım var ve onlar için gidip tanker ile başka yerlerden su getiriyoruz. Su olmadığı için yıkanamıyoruz ve çocuklarımız bitlenmeye başladı. Çocuklarımızı yarın okula gönderemeyeceğiz. Dolaba koyduğumuz tüm gıda ürünlerimiz çöp oldu. Dondurucularımızdaki bütün malzemelerimiz 6 gündür elektrik olmadığından dolayı hepsi çöp oldu. Muhtarımız DEDAŞ ile görüşmüş ama borçlar ödenmediği sürece elektriğin
bırakılmayacağı söylenmiş ve şu an bizimle birlikte etrafımızdaki 6 köyün tamamında elektrik
yok.’ demiştir.
Bu bağlamda;
1- Borcunu ödemeyen mahalle-köy sakinlerinden dolayı bütün mahalle-köyün elektrikleri kesildiği doğru mudur?
2- Daha önce de basına düşen, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ( DEDAŞ) tarlalardaki trafoları söktüğü iddiası doğru mudur? Trafoların sökülmesi hukuka uygun mudur?
3- Viranşehir’e bağlı kırsal Başaran, Gögerli, Kaşıklı, Samanlı, Süleymaniye ve Zümrüt mahallelerinde yaklaşık 6 gündür elektrilerin aralıksız bir şekilde kesik olduğu ve elektrik kesintilerinin gerekçesinin ise tarımsal sulama yapanların borçlarından kaynaklandığı belirtilmiştir. Tüm bu köylerin elektrik borcu ne kadardır? Bu borcun ne kadarı tarımsal üretimden kaynaklı elektrik borcudur?
4- Borcunu ödemeyen vatandaş için uygulanan bu yöntemle ,borcunu düzenli ödeyen vatandaşın da mağdur edilmesi uygun mudur?
5- Elektrik kesintisinin bir cezalandırma aracına dönüştürülmesi ve yurttaşların karşı karşıya getirilmesi pahasına adı geçen mahalle ve köylerde yaşayanları toplu olarak cezalandırmaktan kaynaklı ortaya çıkabilecek telafisi mümkün olmayan durumlardan kamu kurumları sorumlu olmayacak mıdır? Bakanlığınızın konu ile ilgili çözümü var mıdır? Nedir?
6- DEDAŞ’ın bu uygulamasıyla suların da kesintiye uğraması nedeniyle, binlerce insan ve hayvanın susuz kalması , bölge halkının içme ve temizlik gereksinimleri için civar köylerden su taşımak zorunda bırakılması kabul edilir ve sürdürülebilir bir yaklaşım
mıdır?