Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınıp, tutuklanmasıyla sonuçlanan süreçte yapılan protestolar sırasında çok sayıda gösterici gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan bazılarına 'kötü muamele' uygulandığı iddiası gündem olurken, Adalet Bakan Yılmaz Tunç açıklama yapmış ve Türkiye'de kesinlikle 'çıplak arama' durumunun söz konusu olmadığını söylemişti.

Tunç'un açıklamalarına rağmen tartışmalar devam ederken, konu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda da gündemine geldi.

İYİ PARTİ ÖNERGE VERDİ

İYİ Parti, '19 Mart’ta başlayan eylemler süresince yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin ve bu ihlallere zemin hazırlayan siyasi ve idari süreçlerin tüm yönüyle araştırılması, sorumluların tespit edilerek adalet önüne çıkarılması ve benzeri hak ihlallerinin önlenmesi' için önerge verdi.

Şanlıurfa Siyasetinin Efsane İsmi Fakıbaba’dan 11 Nisan Kurtuluş Mesajı Şanlıurfa Siyasetinin Efsane İsmi Fakıbaba’dan 11 Nisan Kurtuluş Mesajı

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu söz aldı ve bazı örnekler sundu. Tanrıkulu verdiği örneği ise AK Parti sıralarına seslenerek okudu. Tanrıkulu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"BU SÖZÜN BİTTİĞİ YERDİR"

'Saçımdan çekildim -bir kız, bir genç kadın- yerde sürüklendim. Kelepçe takılmaya götürülürken 'Seni dövmeyeceğim, tamam.' deyip ambulansın arkasına götürdü. Sakallı, bıyıklı, renkli gözlü ve uzun boylu, 185-190 boylarında olan erkek polis 'Senin göğüslerin mi var?' diyerek göğüslerime dokundu, ben de o esnada altıma kaçırdım.' Değerli arkadaşlar, bu, sözün bittiği yerdir. Biraz, bakın, biraz utanma olsa, biraz vicdan olsa biraz, bu kürsüde konuştuktan sonra Adalet Bakanı 'Böyle bir şey yoktur.' demez, İçişleri Bakanı 'Böyle bir şey yoktur.' demez, en azından şüpheyle bakar, en azından.

"BUNU YAPAN ARKASINA BAKANI ALMIŞSA BİR DAHA YAPAR MI, YAPMAZ MI?"

Ya, biz milletvekiliyiz, işkence, kötü muamele var dediğimizde en azından Bakan şu açıklamayı yapar: 'Bizde işkence olmaması için çaba gösteriyoruz, iktidarımızdan bu yana 'sıfır tolerans' dedik ama bir milletvekili bunu söylemişse tabii ki soruşturma açacağız, bakacağız, yapan varsa gereğini yapacağız.' Ne diyor? 'İşkence yoktur, söyleyenler vatan hainidir.' diyor. Peki, işkence yapan ya da kötü muamele yapan, bunu yapan güvenlik görevlisi arkasına Bakanı almışsa bir daha yapar mı, yapmaz mı? Sizin vicdanınıza soruyorum."

AK PARTİLİ VEKİL FIKRA ANLATTI

Tanrıkulu'nun bu açıklamasına DEM Parti sıralarında da destek geldi. Sonrasında ise AK Parti Rize Milletvekili Harun Mertoğlu söz aldı. Mertoğlu, İYİ Parti'nin önerisi karşısında aklına bir fıkra geldiğini aktardı ve bir fıkra anlattı.

MERTOĞLU'NUN FIKRASINA MUHALEFET VE BEKİR BOZDAĞ'DAN TEPKİ GELDİ! ÖZÜR DİLEMESİNİ İSTEDİLER

Mertoğlu şu ifadeleri kullandı: "Bektaşi'ye sormuşlar 'Neden namaz kılmıyorsun?' diye. Cevap olarak 'Allah Kur'an'da 'Namaza yaklaşmayın.' buyuruyor' demiş. 'Ama ayetin başında 'içkiliyken' deniyor' diye hatırlattıkları zaman da Bektaşi 'Ben hafız değilim, o kadarını bilemem' demiş. İYİ Parti Grubunun önerisi nedense bana bu fıkrayı hatırlattı. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada AK Parti döneminde insan hakları konusunda atılan adımları anlatacak değilim, o kadar zamanımız yok, sizin de tahammülünüz yok ancak Anayasa'yı konuşabiliriz. Anayasa madde 12 'Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir' diyor. (...)" Mertoğlu'nun fıkrası Meclis'te tartışmalara yol açtı. Hem muhalefet kanadı hem de TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ Mertoğlu'ndan özür bekledi. Mertoğlu özür dilemezken Bozdağ bir kez daha Mertoğlu'ndan özür dilemesini istedi.

"İNANÇ GRUBU HAKKINDA İNCİNDİLERSE BEN ÖZÜR DİLERİM"

Mertoğlu ise sonrasında "Ben herhangi bir inanç grubunu hedef alarak söylemiş değilim, herhangi bir inanç grubunu ayrıştırıcı, onları küçültücü herhangi bir şey söylemedim. Ama öyle inanç grubu hakkında incindilerse ben özür dilerim elbette ki" dedi.