Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi, başarılı sağlık hizmetinin yanı sıra yaptığı etkinliklerle sağlıklı yaşam konusunda dikkat çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda Nisan ayının ‘Otizm Farkındalık Ayı’ olmasından dolayı hastane girişinde bilgilendirme standı açıldı.
Harran Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fethiye Kılıçaslan, Otizm Spektrum Bozukluğunun sadece bir ayın değil, her günün konusu olması gerektiğinin altını çizdi.
SESSİZ DÜNYALARA SES OLMAK
Doç. Dr. Kılıçaslan yaptığı açıklamada, “Her yıl nisan ayı, dünya genelinde otizme dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinliklerle anılıyor. Ancak otizm spektrum bozukluğu, sadece bir ayın değil, her günün konusu olmalı. Çünkü milyonlarca birey, aile ve eğitimci bu nörogelişimsel farklılıkla iç içe yaşıyor” dedi.
OTİZM BELİRTİLERİ BİR YAŞINDA BİLE TANINABİLİR
Otizm belirtileri alanında uzman çocuk psikiyatri hekimi tarafından bir yaşın altında bile tanınabildiğini ifade eden Doç. Dr. Kılıçaslan, “Otizm spektrum bozukluğu; sosyal etkileşimde zorluk, iletişim becerilerinde sınırlılık ve tekrarlayıcı davranışlar, sınırlı ilgili alanı ile kendini gösteren, genellikle yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan bir nörogelişimsel durumdur. Ancak her bireyde farklı biçimlerde ve şiddette görüldüğü için “spektrum” terimiyle tanımlanır.
Bazı çocuklar konuşmakta zorluk çekerken, bazıları üstün zekâ düzeyinde olabilir. Kimileri sosyal ilişkilerden uzak dururken, kimileri yoğun ama alışılmadık bir iletişim kurabilir. Otizm belirtileri alanında uzman çocuk psikiyatri hekimi tarafından bir yaşın altında bile tanınabilir.
Beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönemlerden biri olan iki yaş altı dönemde tanı konulması ve çocuğun bireye özgü, etkili müdahale yöntemleriyle desteklenmesi; hem çocuk hem de ailesi için önemli düzeyde gelişim ve iyileşme sağlayabilir. Bazı durumlarda, bu süreç tanının zamanla ortadan kalkmasına bile yol açabilir. Erken tanı ve bireyselleştirilmiş eğitim programları sayesinde otizmli bireyler, kendi potansiyellerini gerçekleştirebilir ve toplum içinde bağımsız, üretken bir yaşam sürebilirler.
KÜÇÜK BİR FARKINDALIK BÜYÜK BİR FARK YARATABİLİR
Otizmli bireylerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, toplumsal önyargılar ve dışlanma olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kılıçaslan şunları söyledi:
“Oysa küçük bir farkındalık büyük bir fark yaratabilir. Örneğin bir çocuğun kalabalık ortamlarda ellerini çırpması, seslere karşı aşırı duyarlılığı ya da göz teması kurmaktan kaçınması bir davranış sorunu değil, otizmin bir parçası olabilir. Bu durumları yadırgamadan, anlayışla karşılamak ve uygun yaklaşımlarda bulunmak hem bireyi hem ailesini rahatlatır.
Aileler için otizmle yaşamak başta zorlayıcı olabilir. Ancak bilgi, destek ve doğru yönlendirme ile bu sürecin üstesinden gelinebilir. Özellikle öğretmenler, sağlık çalışanları, aile ve komşular gibi yakın çevrenin desteği, aileler için çok kıymetlidir.
Otizm spektrum bozukluğu hakkında konuşmak, yazmak ve öğrenmek; yalnızca otizmli bireylerin değil, tüm toplumun gelişimine katkı sağlar. Çünkü kapsayıcı ve anlayışlı bir toplum, sadece farklılıkları kabul etmekle kalmaz, onları birlikte yaşamın bir zenginliği olarak görür. Bugün bir adım atalım: Otizmi öğrenelim, anlayalım, birlikte daha renkli bir dünya kuralım”
Bu arada, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), hastalığına dikkat çekmek amacıyla hastane girişinde kurulan standa Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcı Doç. Dr. Müslüm Toptan katılırken, stantta vatandaşlara bilgilendirme yapıldı.