Bilim insanları, bir kişinin hayat hikayesini kullanarak nasıl yaşayacaklarını ve ne zaman öleceklerini tahmin eden bir algoritma hayata geçirdi.
Yeni bir çalışmaya göre, 'life2vec' adı verilen model, yaklaşık yüzde 78 oranında doğruluk sağlıyor ve bu da onu benzer yaşam sonuçlarını tahmin etmek için tasarlanmış diğer algoritmalarla aynı seviyeye getiriyor.
Ancak diğer modellerden farklı olarak, bu teknoloji ChatGPT gibi bir chatbot olarak çalışıyor ve mevcut ayrıntıları kullanarak bir sonraki adımın ne olacağını tahmin ediyor.
Yeni teknoloji, Danimarka'daki devasa bir veri havuzu üzerinde eğitildi. Bu havuza; gelir, meslek, ikamet yeri, yaralanmalar ve hamilelik dahil olmak üzere 6 milyondan fazla gerçek insan hakkında her türlü bilgi aktarıldı.
Erken ölüme yol açabilecek faktörlerden bazıları arasında erkek olmak, zihinsel sağlık tanısına sahip olmak veya vasıflı bir meslekte olmak yer alıyor.
Daha uzun yaşamla bağlantılı şeyler arasında daha yüksek gelir veya liderlik rolünde olmak öne çıkıyor.
Life2vec, hayatınızın her bölümünü bir cümledeki kelimeler gibi değerlendirerek, şimdiye kadar yazılanlardan yola çıkarak hikayenizin nereye gideceğini tahmin ediyor.
Tıpkı ChatGPT kullanıcılarının ondan bir şarkı, şiir veya makale yazmasını istemesi gibi, bilim insanları da life2vec'e belirli bir kişi için 'dört yıl içinde ölecek mi ?' gibi basit sorular sorabiliyorlar.
Ayrıca yapay zeka, hayat hikayenizi analiz ederek ileride ne kadar para kazanabileceğinizi tahmin ediyor.
Doğruluk payı ne oranda?
Model, 2008'den 2016'ya kadar olan verilerle eğitildi ve nüfus verilerine dayanarak, 2020 yılına kadar yüzde 78 doğrulukla kimin öldüğünü doğru bir şekilde tahmin etti.
Baş araştırmacı Sune Lehmann, verileri sistemi eğitmek için kullanılan kişilerin kişisel bilgilerini korumak amacıyla, yeni yapay zekanın halkın veya şirketlerin kullanımına açık olmadığını söyledi.
ChatGPT ve diğer büyük dil modellerinin mevcut yazılı eserlerden yararlanılarak eğitilmesine benzer şekilde, life2vec de veri açısından zengin cümleler dizisi halinde yazılan, insanların hayatlarından alınan verilerle öğretildi.
Bunlar arasında 'Eylül 2012'de Francisco, Elsinore'daki bir şatoda muhafız olarak 20 bin Danimarka kronu aldı' veya 'Hermione yatılı ortaokuldaki üçüncü yılında beş seçmeli ders aldı' gibi cümleler yer alıyor.
Lehmann, verilerin tamamının Danimarka'dan geldiğini, dolayısıyla bu tahminlerin başka yerlerde yaşayan insanlar için geçerli olmayabileceğini, ayrıca çoğu insanın aslında ne zaman öleceklerini bilmek istemediğini söylüyor.