Eyüpsultan’da iddiaya göre, eşini silahla vurarak öldüren adam, cesetten kurtulmaya çalıştığı sırada polisin dikkati sayesinde yakalandı. Sultangazi’de polisin "dur" ihtarına uymayarak kaçan otomobilin önü kesilirken, bagajda kadın cesedi bulundu. Polisin olay yerindeki incelemeleri sürüyor.
Olay, dün Sultangazi’de saat 16.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Engin Çelik ile Ayşe Çelik arasında Eyüpsultan’daki evlerinde bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavga sırasında çılgına dönen adam iddiaya göre, eşini silahla vurarak öldürdü. Ardından cesetten kurtulmak için plan yapan Engin Çelik, harekete geçti. Cesedi otomobilinin bagajına koyarak yola çıktı. Eşinin cansız bedenini göle veya ormanlık alana atmayı planlayan adam, şüphe üzerine polis ekipleri tarafından durdurulmak istendi. Polisin "dur" ihtarına uymayan Engin Çelik, kaçmaya başladı. Polis de kaçan aracı yakalamaya çalıştı. Yaşanan kovalamaca sırasında Engin Çelik’in kullandığı aracın önü Sultangazi’de polis ekipleri tarafından kesildi. Şüpheli gözaltına alınırken, durdurulan araçta arama yapıldı. Aramalarda otomobilin bagajından kadın cesedi çıktı. Cesedin Engin Çelik’in eşi Ayşe Çelik’e ait olduğu öğrenildi.
İlk ifadesinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen şüphelinin sorgusu sürerken, Ayşe Çelik’in cansız bedeni ise yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Kadının ailesi ve yakınları Adli Tıp Kurumu morgu önüne gelerek, bilgi aldı. Ayşe Çelik’in cenazesinin yapılacak otopsinin ardından memleketi Şanlıurfa’da toprağa verileceği öğrenildi.
“Ayşe bir sene, hatta daha fazla zamandır kocasından sürekli tehditler alıyordu”
Ayşe Çelik’in eşinden bir yıldan fazla süredir tehditler aldığını söyleyen yakın arkadaşı Zeliha Çetik, “Bugün İstanbul’da emekçi bir anne, tırnaklarıyla emek vererek, mücadele ederek çocuğuna bakmak isteyen, yaşam mücadelesi veren bir anne, kocası tarafından katledildi. Çok üzgünüz. Acımız çok büyük. Ayşe bir sene, hatta daha fazla zamandır kocasından sürekli tehditler alıyordu. Kocasından kaçıyordu. Aynı evde yaşamıyorlardı gibi bir şey. Dönem dönem barışıp, dönem dönem uzaklaşıyordu. Çaresiz ve yalnızdı. Emin değilim ama şüphelerimiz kocasının ‘madde’ kullandığı yönündeydi Ayşe’nin anlatımlarıyla. Normal olmayan davranışlarından bahsediyordu. Sürekli şiddet uyguluyordu. Ayşe sürekli dayak yiyen bir kadındı. Hiçbir sosyal hayatı olmayan bir anneydi. 5 yaşında bir kızı var. Acımı nasıl anlatabilirim bilemiyorum. Kendisini 10 yıldan beri tanıyorum. Birlikte çalıştık, birlikte emek verdik, aynı sofrada yemek yedik. Kocasından ayrıldığı için aynı bölgede oturuyorduk. Bir dönem de aynı iş yerinde birlikte çalıştık. Sürekli telefonlarını kapalı tutmak durumunda kalıyordu. En son 6 ay önce kendisiyle telefonla görüştüm. Bugün internetten aldığım haberler doğrultusunda ‘İsim benzerliği olabilir. Belki Ayşe değildir’ diye araştırma sonucunda arkadaşımın olduğunu öğrendim. Cenaze Şanlıurfa’ya gidecek. Ayşe’nin ailesi gelecek, cenazeyi alıp Şanlıurfa’ya gidecekler. Kadınlar ölmesin. Kadınlar, anneler yaşamalı. Hiçbir kadın katledilmeyi hak etmiyor, şiddeti hak etmiyor. Daha kaç tane kadın ölecek? Ayşe’nin tek mücadelesi kocasının alkol kullanmasına karşıydı. ‘Alkolü bırak, ben seninle barışırım’ diyordu. Ayşe çalışıp maaş kartını bile görmeyen bir kadındı, eşinin elindeydi. Ekonomik güvencesi elinde değildi” dedi.