Ağaç gölgelerini tercih edenler de çimlerin üzerine uzanıyor., çocuklar ise Balıklıgöl’den akan suya atlayarak serinliyor.

Ercan Alan isimli vatandaş, “Havalar çok sıcak, 42 dereceyi geçti. Bizler de mecburen çarşıda gezemiyoruz. Allah bize yardımcı olsun. Biz de çarşıya çıkalım dedik, pişman olduk, şimdi klimalı yerlere sığınıyoruz. Çocuklar havuzlarda serinliyor, biz de gölgelere sığınıyoruz. Sonuçta Şanlıurfa’da yaz sıcaklarında yaşamak zor.” şeklinde konuştu.

"EN İYİ ÇÖZÜM ISLAK ÖRTÜ"

Başına bağladığı örtüyü ıslatıp yeniden takan ve bu şekilde çarşıda gezerken güneşten korunmaya çalışan Mustafa Köse, “Başımdaki de sıcağı tutuyor. Güneşi engelliyor ve serin tutuyor. Şimdi bunu götürüp suya batırıp başıma koyayım, akşama kadar gidip tarlada çalışayım, hiçbir şey olmaz. Kafamın üzerine atacağım. Dışarı çıkacağım zaman tabi buz gibi tutuyor” şeklinde konuştu.

İnsanların sıcaklar nedeniyle klimalı camileri otel gibi kullanmaya başladığını dile getiren bir vatandaş ise “Tabii ki bu gün 40-45 derece sıcaklıkta tarım işçisi olarak çalışanları düşünemiyorum. "dedi.

ESKİLERE ZERZEMBE, YENİLERE KLİMA

Mehmet Yaşar "Evde klimanın altında uzanıyoruz. Eskiden bunlar yokken evlerde zerzembe vardı. Zerzembeye girerdik. Onlar eskidendi, şimdi klima var, su var. Şimdi bodrum diyorlar. Biz Şanlıurfa tabiriyle zerzembe deriz. Yer altında zerzembe vardı, serindi. Oraya girer ve uzanırlardı. 1960’lı yıllarda onu hatırlıyorum. Eskiden ilerde hal vardı ama kapattılar. Şimdi ise burası var. Çocuklar geliyor, biz de ikindi namazı için geliyoruz ve ayağımızı suya koyuyoruz” dedi.

“ŞANLIURFA’DA BÜYÜYENLER SICAĞA DAYANIR”

Şanlıurfa’da doğup büyüyen insanlara sıcağın etki etmediğini söyleyen Cemal Üşün ise "Bu toprakta yetişene bu sıcaklar etki etmez. Daha sıcak günler göreceğiz. Biz eskiden tarlada çalıştığımızda traktörün suyunu süzerek içerdik ve öyle çalışırdık. Sıcakta yumurta koysan pişerdi. Bu sıcaklar bize dokunmaz çünkü burada doğduk, burada büyüdük” ifadelerini kullandı.