DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan Halfeti'de yaptığı açıklamada Abdullah Öcalan ile görüşmesine değinerek kayyum kararları ile ilgili, "Açık söylüyoruz. İslam hukukuna da varız, modern hukuka da varız, kardeşlik hukukuna da varız. Lakin birileri hukuki ve siyasi zemini dinamitlemeye çalışıyor. 2016'dan beri üç dönemdir Halfeti'de hem Kürt hem Türkmen halkının seçme ve seçilme hakkı elinden alınıyor." dedi.

AK Parti Urfa Milletvekili Yazmacı:Türkiye Yüzyılı Kadınlarımızın Yüzyılı Olacak AK Parti Urfa Milletvekili Yazmacı:Türkiye Yüzyılı Kadınlarımızın Yüzyılı Olacak

Ömer Öcalan'ın açıklamaları şöyle:

"Kürt meselesinin uzun bir aradan sonra konuşulması, ayrıntılı bir şekilde değerlendirme yapılan bir süreçte kayyumlarla karşı karşıyayız. Halfeti'nin üzerinden bazı şeyleri değerlendirmek istiyorum. 23 Ekim'de biz İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüştük. Bu görüşmede Türk ve Kürt halkının tarihsel ilişkilerine değindi. Tarihsel ittifaklarına değindi. Sultan Sencer'den tutun Cumhuriyet'in kuruluşuna kadarki süreç ayrıntılı şekilde değerlendirildi. Halfeti'den, Urfa'dan, hatta Halfeti Belediyesi'nden bahsedildi.

Biz Abdullah Öcalan'a Halfeti Belediyesi bir eş başkanı Mehmet Karayılan'ın bir Türkmen olduğunu, diğer eş başkanı Saniye Bayram'ın da bir Kürt kadını olduğunu, sizin bahsettiğiniz değerlendirmeler noktasında çalışmalar yürütüldüğünü belirttik. Halfeti'de Türkmen halkı yaşıyor. Halfeti'de Kürtler yaşıyor. Paradigmamız için uygulanabilir bir ilçe olarak görülmektedir. İşte benim projem budur. Halfeti'de Türkmenlerle Kürtlerle kardeşçe nasıl bir arada yaşandığını tüm dünyaya ve Türkiye'ye göstermemiz lazım. Gerçek olan budur. Mehmet Karayılan'ın Türkmen olduğunu söylediğimizde Abdullah Öcalan şaşırdı. Kadın arkadaşımız Saniye hanım da bir Kürt'tür.

'SİYASET ZEMİNİNDE ISRAR EDİYORUZ'

Türkiye tablosudur Halfeti. Demokratik siyaset siyaset zemininde ısrar ediyoruz. Abdullah Öcalan'ın son derece mesajı açıktır. "Koşullar oluşursa çatışma ve şiddet zemininden siyasi ve hukuki zemine çekecek teorik ve pratik gücüm vardır. Bu gücüme güveniyorum" dedi. Fakat şuan Halfeti'ye, Batman'a, Mardin'e, Esenyurt'a uygulanan koşullar o koşullar değil maalesef. Biz demokratik siyaset yapmak istiyoruz. Biz demokrasi değerleri ile bütünleşmek istiyoruz. Kayyum uygulamaları ülkenin geleceğine katkı mı sunuyor? Aslında sorunları daha da derinleştirmiyor mu? İçinden çıkılmaz bir hale getirmiyor mu? Hukuki ve siyasi zemini tahrip etmiyor mu? Yanlış politikalardır bunlar.

'İSLAM HUKUKUNA DA VARIZ'

Bu kayyum anlayışından dönülmesi gerekiyor. Modern hukuktan bahsediliyor. Modern hukuka uyuyor mu? Kardeşlikten bahsediliyor. Kardeşlik değerlerine uyuyor mu? Açık söylüyoruz. İslam hukukuna da varız, modern hukuka da varız, kardeşlik hukukuna da varız. Lakin birileri hukuki ve siyasi zemini dinamitlemeye çalışıyor. 2016'dan beri 3 dönemdir Halfeti'de hem Kürt hem Türkmen halkının seçme ve seçilme hakkı elinden alınıyor. Bu uygulamaların hiçbir faydası yoktur. Yapılan yolsuzluk, rant ve hırsızlıktan hiç bahsetmeyeceğim. Bu binada 8 ay önce yaşananları bilirsiniz. Halfeti halkının bir lirasına el uzatacak insanlar değildir arkadaşlarımız. Biz bu anlayışa karşı Halfeti halkıyla, Mardin halkıyla, Batman halkıyla, İstanbul halkıyla demokratik ulus paradigmasında ısrar edeceğiz."

Editör: Urfadasin Haber