Urfalı felsefe profesörü Ahmet Arslan'ın bir programda söylediği “Urfalılar karar vermek zorunda: Ahmet Arslan mı olmak istiyor, İbrahim Tatlıses mi olmak istiyor?” sözlerinin sonra başlayan tartışma devam ediyor. 

Urfalılar arasında başlayan bu tartışmaya Ahmet Arslan’a tepki gösterenler de var. Ahmet Arslan’ın tarafını tutanlar da. Hem Ahmet Arslan hem Tatlıses olmayı savunlar  da var.

Son olarak Urfalı Turizmci Ferman Doğan, bir açıklama yaparak Felsefeci Ahmet Arslan'a tepki gösterdi.

Arslan'nın talihsiz ve yanlış beyanda bulunduğunu belirten Doğan, söylenen sözlerin Urfa halkını küçük düşürdüğünü ifade etti.

Viranşehir'de Erken Yaşta Evliliklerle İlgili Mücadele Başlatıldı Viranşehir'de Erken Yaşta Evliliklerle İlgili Mücadele Başlatıldı

Doğan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Bugün burada toplanmamızın sebebi, hemşehrimiz Prof. Dr. Ahmet Arslan'ın yakın zamanda dile getirdiği talihsiz ve yanlış beyanlara cevap vermektir. Prof. Dr. Ahmet Arslan’ın "Urfa, Allah'ın Urfalılara hak etmediği bir hediyesidir" ve "Urfalılar ya ben olacaklar, ya da İbrahim Tatlıses olacaklar" gibi ifadeleri, ne yazık ki hemşehrilerimize karşı küçümseyici ve kibirli bir yaklaşımı yansıtmaktadır.

Öncelikle belirtmek isterim ki, Şanlıurfa, binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasıyla, medeniyetlerin beşiği olan bir şehirdir. Göbeklitepe gibi dünya tarihine yön veren arkeolojik alanlara ev sahipliği yapan Urfa, "Peygamberler Şehri" olarak anılmakta ve bu unvanı hak etmektedir. Bu gerçekleri "efsane ve hurafe" olarak nitelendirmek, tarihi ve kültürel mirasımıza saygısızlıktır.

Ahmet hocanın açıklamaları, akademik etiğe aykırı ve popülist bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Bir akademisyen olarak, toplumun farklı kesimlerine ve bireylerine saygılı olmak, onları küçümseyici ifadelerden kaçınmak gerekir. Urfalıları iki kategoriye ayırarak ya "ben" olacaklar ya da "İbrahim Tatlıses" olacaklar demek, bu büyük şehrin insanlarının çeşitliliğini ve zenginliğini göz ardı etmektir.


Ahmet hoca, eğer yüreğin varsa, Urfa'daki azınlık gayrimüslim kesime ne olduğunu anlat. 90'larda beyaz Toros dönemini anlat , Dedaş zulmü ile çiftçinin nasıl mağdur edildiğini anlat , köylerin nasıl boşaltıldığını anlat. Urfa’nın hızlı tren projesine neden dahil edilmediğini anlat , son 50 yıldır merkez sağın yetiştirdiği tek tip insan modelini anlat , yüreğin varsa televole dönemi yobazlıgını anlat , bu açıklamalar tarihi ve toplumsal gerçekleri görmezden gelmek, insanlara haksızlık yapmaktır

Tatlısesi küçümsemserken bile Tatlıses’in ününden faydalanıp gündem olmaya çalışmak basit bir stratejidir . 

Biz Urfa'ya, mitolojisine, tarihi değerlerine, kültürel yapısına ve sanatçılarına , çiftçilerine , memumurana , esnafına , köylüsüne , yerlisine , gayrimüslümine , sahip çıkan bir topluluğuz. Ne sen ne de Tatlıses olmak zorunda değiliz. Kendi kimliğimiz ve değerlerimizle var olmayı sürdüreceğiz.

Şanlıurfa, tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir hoşgörü şehri olmuştur. Hemşehrilerimizin emekleri ve fedakarlıkları sayesinde bu miras bugünlere kadar gelmiştir.
Ahmet hocanın ifadeleri, sadece Urfalılara değil, tüm Mezopotamya haklarına karşı bir haksızlık ve saygısızlık örneğidir. Hep birlikte, birlik ve beraberlik içinde, şehrimizi daha da ileriye taşımak için çalışmaya devam edeceğiz.
Sen git sosyetik YouTube kanlarında kapıtalıst kahve reklamı yapan makioto iç ,biz senin hurafe dediğin Halil İbrahim sofrasında biz Mırra içmeye gidiyoruz.. "

Editör: Mehmet Fatih Aslan