ŞUTSO adına toplantıya katılan Meclis Başkanı Serhat Karadağ, yeşil dönüşüm ve dijitalleşmenin ilimiz sanayisinin büyümesi için taşıdığı öneme değindi.
Karacadağ Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde Şanlıurfa İl Sanayi ve Teknoloji Başkanlığında düzenlenen toplantıya Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Serhat Karadağ’ın yanı sıra; Şanlıurfa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Zafer Aydın, Şanlıurfa OSB Müdürü Osman Oktay, KOSGEB İl Müdürü İdris Erkeksoy, Şanlıurfa İŞKUR İl Müdürü Fatih Sezgin, Karacadağ Kalkınma Ajansı Yatırım Destek Ofisi Temsilcileri M. Cüneyt Ateş ve Halil Çakallı, Şanlıurfa TEKNOKENT Müdürü Doç. İbrahim Berkan Aydilek, TSE Şanlıurfa İl Temsilciliği Belgelendirme Müdürü Hacı Ömer Kahraman, GAP İdare Başkanlığı Temsilcisi Mehmet Emin Aslan, ASKON Şanlıurfa Başkanı Abdurrezzak Demir, Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğr. Gör. Prof.Dr. Hüsamettin Bulut katıldı.
Şanlıurfa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürülüğü koordinasyonunda, Karacadağ Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Avrupa Yeşil Dönüşüm Mutabakatı çerçevesinde yeşil dönüşüm ve dijitalleşme temelli sanayileşmenin önemi istişare edildi.
Konuyla ilgili toplantıda bir değerlendirmede bulunan ŞUTSO Meclis Başkanı Serhat Karadağ, firmaların yeşil üretim koşullarına uygun bir şekilde yatırım ve üretim yapabilmeleri adına “Yeşil Dönüşüm Fonu”nun açılması gerektiğine vurgu yaparak, “Gerek AB Yeşil Mutabakatı ve ilgili mevzuatların Türkiye’deki dış ticareti üzerindeki etkisi, gerek yatırım ve finansmanda sürdürülebilirlik kriterlerinin finansman kaynakları için önemli hale gelmiş olması çevresel etki kavramını ve karbonsuzlaşma faaliyetlerini öncelikli gündem maddesi haline getirmiştir. Yeşil dönüşüm, çevresel etkiyi azaltmayı ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemeyi hedefleyen bir dönüşüm sürecidir. Bu dönüşüm, karbonsuzlaşma faaliyetlerini, enerji ve kaynak verimliliğini artırmayı, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi teşvik etmeyi, atık yönetimini iyileştirmeyi ve sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerini benimsemeyi içerir. Paris Anlaşması’nın 2021’de Meclis tarafından kabulü ve daha sonra 2022’de gerçekleşen iklim zirvesi COP27’de ülkemizin azaltım taahhüdünün açıklamasını takiben Türkiye’de Sanayide Yeşil Dönüşüm büyük bir ivme kazanmıştır. Yeşil Dönüşüm kapsamında, kurumların Sürdürülebilir Yönetim Sistemlerini oluşturmaları ve sera gazı salımını azaltma, özetle karbonsuzlaşma öne çıkmaktadır.” dedi.
ŞUTSO olarak zaman zaman zaman ihracatçı ve üretici firmalara yönelik yeşil mutabakata yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlediklerini belirten Karadağ, şöyle devam etti:
Temiz, döngüsel bir ekonomiye geçerek kaynakların verimli kullanımını artırmayı, biyolojik çeşitliliği eski haline getirmeyi ve kirliliği azaltmayı öngören Yeşil Mutabakat eylem planının ülkemizin ve ilimizin sanayicilerinin üretimini ve ihracatını yakından ilgilendirmektedir. “Avrupa Yeşil Mutabakatı içerisinde yer alan Sınırda Karbon Düzenlemesi, AB ile ihracat yapan her sektörü kapsamaktadır. Fakat, çimento ve yapı, tekstil, tarım ve gıda, sanayi, perakende ve enerji sektörü gibi karbon emisyonu yüksek olan sektörlerin çok daha fazla etkilenmesi öngörülmekte olduğunu biliyoruz.
Önümüzdeki dönemde bireysel ve kurumsal hayatın en önemli parçası olmaya devam edecek olan sürdürülebilirlik, ülkemiz ve ilimiz sanayisi için yeni bir fırsat penceresi sunuyor. KOBİ'lerin çoğunluğu sürdürülebilir finansman fırsatlarını değerlendirmek için gerekli altyapıya ve farkındalığa sahip değil ne yazık ki.
Türkiye'deki işletmelerin büyük bir çoğunluğunu oluşturan KOBİ'lerin ekonomi ve çevre üzerindeki etkilerinin kritik olduğunu söyleyebiliriz. Yeşil büyüme, büyük ölçüde KOBİ'lerin yeşil ve sürdürülebilir uygulamaları faaliyetlerine entegre etme kapasitesine bağlıdır. Bu nedenle özellikle KOBİ'lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması, 'Yeşil Dönüşüm Fonu' kurularak firmaların yeşil üretim koşullarına uyum için tüm süreçlerinde yapacakları yatırımlar ve AR-GE harcamalarının desteklenmesi önemlidir.
Temiz Enerji İçin Anlaşmaya Varıldı
G20 ülkeleri, ilk kez temiz enerjiye geçiş için gereken miktarlar üzerinde anlaşmaya varırken, liderler ayrıca gelişmekte olan ülkelerin 2030'a kadar emisyon hedeflerini yakalamalarında gerekli 5,8-5,9 trilyon dolarlık ihtiyacı belirttiler.
Özellikle Türkiye'nin en önemli pazarı olan Avrupa Birliği'ndeki gelişmelerin iklim değişikliği ile mücadelede atılacak adımları daha da önemli hale getirmektedir. Aynı zamanda ülkemizin 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefinin belirlenmesini, 'iklim kanunu' başta olmak üzere devletin en üst kademelerinin inisiyatifinde yürütülen çalışmaları uluslararası rekabete dayalı sanayi sektörünün karbonsuzlaşması yolunda önemli adımlar olarak görüyoruz.
Son zamanlarda açıklanan 2024-2026 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program'ın (OVP) öncelikli yapısal reform alanları arasında Yeşil ve Dijital Dönüşüm'ün de yer almasının ülkenin vizyonunu ortaya koyması açısından çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Programın yerli üretimi teşvik etmesini ve teknolojik dönüşüme odaklanmasını Ticaret ve Sanayi odası olarak önemsiyoruz.”