Açıklamasında Şanlıurfa pamuğunun kentin tarım, ticaret ve sanayisi adına önemine değinen Başkan Yardımcısı Mustafa Zahit, Şanlıurfa pamuğunun hak ettiği yeri bulması ve kalite ölçütlerinin başka illerde belirlenmesine son verilmesi için paydaş kurumlarla iş birliği içinde çalıştıklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
‘’Değerli ilgili kurum ve kuruşların temsilcileri, ilimizin kıymetli basın çalışanları hepinize hoş geldiniz diyor, şahsım ve kurumumuz Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası adına sizi saygıyla selamlıyorum.
Odamız tarafından şehrimizin ticari, sanayi, tarım, tarihsel ve kültürel değerleri başta olmak üzere, tüm varlığına sahip çıkılması adına önemli adımlar atılmaktadır. Amacımız, Şanlıurfa’nın hak ettiği konuma gelmesi, ürettiklerinin gerçek ve hak ettiği değeri bulmasıdır.
Bu alanda faaliyet gösteren üyelerimizden oluşan 25. Meslek Komitesi tarafından alınan Şanlıurfa Pamuğunun randımanının objektif koşullarda belirlenmesi ve ilan edilmesi yönündeki karar Yönetim Kurulumuzca uygun bulunmuş ve Genel Sekreterlik ve Hukuk Müşavirliği görevlendirilmiştir. ŞUTSO mensupları, Ziraat Mühendisi Bilirkişiler ve oda yöneticileri 24 Ekim 2023 tarihinde Şanlıurfa 10 Noterliğine yapılan talep ile Şanlıurfa’ya ait bir pamuk tohumu üzerinden tetkiklerde bulunmuştur.
Tarladan rastlantısal olarak bir kilo pamuk toplanmış, ağzı mühürlü çuvala alınmış ve sonra Noter aracılığıyla randıman tespitine götürülmüştür. Ardından elde edilen elyaf yine Noter tarafından mühürlü bir çuvala alınarak detaylı analiz için laboratuvara intikal ettirilmiştir. Bu biçimde güvenli ve muhafazalı bir şekilde yapılan nitelikli tetkiklerin sonucuna göre, Şanlıurfa pamuğunun randımanı 48,6 ve değerlerinin çok yüksek A Sınıfı bir pamuk olduğu belirlenmiştir. Tüm bu hususlar Şanlıurfa 10. Noterliğinin 26212 yevmiye numaralı ve 24.10.2023 tarihli işlemi ile tutanak altına alınmış, tutanak ekine veriler ve belgeler işlenmiştir."
"Yine Ne Acıdır Ki, Şanlıurfamızın Coğrafi İşaret Tescili Alıp Marka Değeri Kazanmış Bir Pamuğu Yok"
Şanlıurfa'nın Türkiye'nin en fazla pamuk üretimi yapmasına rağmen halen pamuk üzerine araştırma yapacak bir kurumunun bulunmadığını vurgulayan Zahit, şöyle konuştu:
"Şanlıurfa, Türkiye genelinde pamuk üretiminin yüzde 45-46 civarında yapıldığı bir kenttir. Ama ne acıdır ki, hala bir “Pamuk Araştırma ve Uygulama Merkezi”miz yok. Türkiye genelinde pamuğun sadece yüzde 10-11 oranında üretildiği Ege Bölgesi’nde, Aydın ilinin Nazilli ilçesinde bir Pamuk Araştırma Enstitüsü var. Ama maalesef, en büyük üretimi merkezi olan ilimizde böyle bir kurumumuz yok. Ayrıca yüzde 8’lik oranı Adana’da olmak üzere, toplam pamuk üretiminin yüzde 15-16 olduğu Çukurova Bölgesi’nde de coğrafi işaret tescili almış ve markalaşmış bir “Çukurova pamuğu” var. Yine ne kadar acıdır ki, Şanlıurfa pamuk üreticisi ya da pamuk tüccarları sabah iş yerlerine gittiklerinde yüklü miktarda pamuk satışı yaptıklarında önce Ege yani İzmir aranmakta, oradan fiyat almakta, daha sonra satışını yapabilmekte, halbuki pamuğun %50’sine yakını Şanlıurfa üretmekte. Neden farklı bir ilden fiyat alıyoruz ki ben bunu anlamış değilim.
Yine ne acıdır ki, Şanlıurfamızın coğrafi işaret tescili alıp marka değeri kazanmış bir pamuğu yok. Halbuki “beyaz altınımız” olan pamuğumuzun katma değerinin yükseltilmesi adına markalaşması gerekmektedir. Markalaşma, hem pamuk ihracatı hacmimizin artması hem de çiftçilerimizin alın terinin ve emeğinin heba olmaması içinbüyük önem taşımaktadır.
Buradabasın aracılığıyla, Biz Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası olarak paydaşlarımız ve ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde hem “Pamuk Araştırma ve Uygulama Merkezi”nin açılmasını, hem pamuğumuzun markalaşmasını hem de Harran Üniversitemiz bünyesinde “Pamuk Eksperliği ve İplik Programı”nın açılmasını talep ettiğimizi ve bunun için büyük bir çalışma ve çaba içinde olduğumuzu özellikle belirtmek istiyoruz. Çünkü biz, Şanlıurfa’mız adına pamuğumuzun hak ettiği yeri bulması ve kalite ölçütümüzün başka illerde belirlenmesine son verilmesi için gerekli çalışmalarda bulunmayı görevimiz bilmekteyiz. Urfa halkımızın da bu konuda yanımızda olduğundan şüphemiz yoktur.’’