TEL ÖRGÜLERİ ÇALINIP KÜMES YAPILIYOR
Çektiği tel çitler ise yöre insanı tarafından çalınıp kümes yapıldığı tespit edildi. Bazı kanal güzergâhlarında ise tel çitler kırılıyor, yırtılıp onca uyarı levhasına rağmen yaz aylarında serinlemek için sulama kanallarına giriliyor. Bu durum ise boğulmaları beraberinde getiriyor. Harran’a 1995 yılında ilk su verildiğinde zılgıtlarla karşılayan yöre insanı şimdi çocuklarının sulama kanallarında boğulmasına ağıtlar yakıyor.
KANAL BOYUNCA TELLERİ KIRILIYOR
Boğulmaları önlemek için kanal boyunca daha önce de çit çekilmiş. Ancak vatandaşlar bu çitleri kırıyor. DSİ bir yandan kırılan yerleri tamir ediyor. Bir yandan Şanlıurfa’da 7 bin 700 kilometre sulama kanalı ve tahliye kanalı boyunca çeşitli önlemler alıyor. 133 kilometrelik sulama kanal boyunca ise " Kanala girmek tehlikeli yasaktır." yazılı uyarı levhaları koyuyor. Ancak buna rağmen boğulmaların önüne geçilmiyor. DSİ, yöre insanlarını bu konuda sorumlu olmaya çağırıyor.
TEL ÇİT ÇEKMEK İÇİN HER YIL DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN ÖDENEK İSTENİYOR
Şanlıurfa’da 7 bin 700 kilometre sulama kanalı ve tahliye kanalı boyunca çit çekmenin ve bekçi dikmenin mümkün olamayacağı belirtiliyor. Boğulmaların önüne geçmek için sulama kanalları boyunca çit çekme konusunda DSİ Genel Müdürlüğünden her yıl milyonlarca ödenek isteniyor.
BİR UYARI DA CHP'Lİ MAHMUT TANALDAN
Bu arada Şanlıurfa'nın CHP'li milletvekili Mahmut Tanal da sulama kanalarında boğulmalara dikkat çekerek " Tehlikeye Atılan Hayatlar: Boğulma Riski ve Alınmayan Önlemler!" başlıklı açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
Sulama kanalları, göletler ve barajlar serinlemek için cazip gelebilir; ancak bu alanlar ölümcül tehlikelerle dolu! Her yıl birçok can kaybı yaşanıyor.
Tel örgü ve bariyerlerin eksikliği, çocukların ve yetişkinlerin bu tehlikelere açık bir şekilde maruz kalmasına neden oluyor. İlgili kurumlar derhal harekete geçmeli! Sulama kanalları, göletler ve barajların kenarlarında güvenlik için bariyerler ve tel örgülerle önlemler alınmalıdır.
Bu tür alanların korumasız bırakılması, felaketlere davetiye çıkarmaktır. İnsan hayatı daha fazla riske atılmamalı! Risk almayın, hayatınızı tehlikeye atmayın. Unutmayın, geri dönüşü olmayan bir hata yapabilirsiniz. Kendinizin ve sevdiklerinizin güvenliği için bilinçli davranın ve yetkilileri bu konuda tedbir almaya davet edin!"
