Şanlıurfa'dan Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesine giderek aileleriyle birlikte güvencesiz ve ağır koşullarda çalışan okul çağındaki çocuklar, sabah 6’da işe koyuluyor.
Soğan tarlalarında çalışan Şanlıurfalı çocuklar, bir aydır okula gidemiyor. 10 yaşındaki Dicle Odanlı da "Annemi babamı gördüğümde üzülüyorum bu halde olmalarını istemiyorum soğan topluyorlar güneşin altında. Para yoksa beni nasıl okula gönderecekler" diyor.
Ankara’nın merkezine 147 kilometre uzaklıkta bulunan Şereflikoçhisar’daki tarlalarda çalışan Şanlıurfalı çocuk işçiler ve aileler dert yandı. Yetişkin insanlar soğanları sökerken çocuklar da kökleri makasla temizleyip soğanları boyutlarına göre ayırıyor. En küçükler ise soğan çuvallarının ağzını çuvaldız ile bağlıyor.
'8 YAŞINDAN BERİ TARLADAYIM'
Tarlada çalışmaya 8 yaşında başladığını ifade eden çocuk işçi, şimdi 15 yaşında olduğunu söylüyor. Lise ikinci sınıfta olduğunu söyleyen çocuk, “Ama kaçırıyoruz. Birinci dönemi bitiriyoruz. İkinci dönemde geri geliyoruz” diyor. Çocuk işçinin “Derslerin nasıl” sorusuna cevabı ise “İşe gidip gelmeme göre orta, çok güzel değil” oluyor.
'PARA OLMAYINCA BENİ OKULA NASIL GÖNDERSİNLER'
10 yaşındaki Dicle Odanlı, "Şanlıurfa’dan geldim. Soğan topluyoruz. Ben olmasam aileme üzülüyorum. Annemi babamı gördüğümde üzülüyorum, bu halde olmalarını istemiyorum. Soğan topluyorlar güneşin altında. Ben onlara kıyamıyorum. 6. sınıfa gidiyorum. Babam beni gönderiyor ama yiyecek bitti şeyim yok. Para yoksa beni nasıl (okula) gönderecekler" dedi.
'DEDEM IRGAT, BABAM IRGAT...'
Medet Modanlı 34 yaşında 5 çocuk babası. Hayali çocuklarının kendisi gibi ırgat olmaması. İşçi Modanlı şunları söyledi:
"Nisandan beri çıktık 6 ay oldu. Okullar 1 aydır başladı. Bizim çocuklar gitmedi. Dedem ırgat, babam ırgat ben Dicle ve Fırat’ın (çocukları) ırgat olmasını istemiyorum. Yevmiyemiz şu anda 200 TL’ye geliyor. Çocukların yevmiyesi yok. Onlar soğanı topraktan çıkarıp kesiyor. Üzülüyorlar, ‘Baba okullar açıldı, öğretmenlerimiz bizi arıyor, sen bizi niye göndermiyorsun’ diyorlar. Devlet bir taşı görüyor, bizi nasıl göremiyor? Okullar bir aydır başladı. Bizim çocuklar daha tarlada. 3 ay 4 ay okula gidiyor sonra nisanda okuldan tekrar çıkıyor. Çocukların hepsi zeki ama tarla çilesi yüzünden çocuklarımız okulundan kalıyor. Bu iş olmasa ben çocuklarımı okuturum. Onlar tarlada olmasın. Dedem zaten ırgat, babam ırgat ben öyle istemiyorum. Onlar da başka hayat sürsün, benim hayalim budur"
'KIZIMIN LİSEYE KAYDINI YAPTIRAMADIM'
Liseye geçen kızının henüz okul kaydını yaptıramadığını söyleyen tarım işçisi Süleyman Taş ise şöyle konuştu:
"Biz 6 aydır tarladan çıkmadık. Hesaplıyorum yarı yarıya paramızı yemişiz. Domates şu anda burada 20 liraya, üzümü 40 liraya alıyoruz. Geçen yıl Urfa’ya 15 bin liraya gittik (Bir grup işçinin toplu gidişi), bu yıl 30 bin liraya gideceğiz. Bir kızım var liseye geçiş yapacak daha yapmamış öğretmen beni aradı ‘Niye gelmiyor’ diyor. Yahu sen imkan tanımadın ki gelsin. İmkan olmadıktan sonra ben mecburum burada çalışmaya. Geçinmek zorundayım"
'HER ZAMAN BÖYLE OLACAK'
Eşini kaybettikten sonra soğan tarlasında çalışan Zehra ise çocuklarının okumasını istediğini belirterek "Maddi durum böyledir. Sabah erkenden saat 5’te kalk, akşam eve git, yemek var, çamaşır var, ekmek var. 10 yıldır tarlalardayım. Her zaman böyle olacak. Eskiden nasıl olduysa şimdi de böyle devam edecek" diye ümitsizliğini dile getiriyor.
'YEVMİYEMİZ 290 TL, BİR KİLO ÇAY BİLE ALAMIYORSUN'
Torunları ve çocukları ile yıllardır soğan tarlalarında çalışan bir işçi ise "okuyan çocuklar bile bizim gibi serbest işlerde çalışıyor" diyerek gençlerin işsizliğine yakındı. Mevsimlik işçi şunları söyledi:
"Nisanda evden çıkıyoruz kasıma kadar. Öğrenciyi getirsek bir şekil, getirmesek bir şekil. Getirmesek geçinmek çok zor. Getirdiğimiz zamanda o çocuk okumayınca bir işe yaramıyor. Okuyanlar amaçlarına ulaşıyor mu? Ulaşmıyor. Benim tanıdıklarım onlar da şimdi bizim gibi serbest işte çalışıyor. Okudukları bir işe yaramıyor. İş bulamadılar. Bu soğanda şimdi çalışıyoruz, yarın bir gün eve gittiğimizde bunları alma gücümüz yok. Kilosu 15 liraya çıkacak. Çalıştığımız yevmiye 290 TL. Bir kilo çay bile alamıyorsun 290 TL’ye"