Bedlek ilk olarak İngiliz Kanalı BBC’nin Türkiye’nin 100. Yılını kutlamak için hazırladığı The Travel Show adlı gezi programında Nemrut Dağı’nı tanıttı. Ardından Urfa’yı New York Times gazetesinde, Bulgaristan, Fransa, Romanya, Yunanistan ve Şili’nin basın yayın kuruluşlarında tanıttı.
Ayrıca geçtiğimiz ay Kenya Nairobi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencileri ve akademisyenlerine yapmış olduğu sunumla Urfa’nın eşsiz tarihini ve kültürünü tanıttı.
İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında doktora yapmış olan Bedlek özellikle yabancı uyruklu misafirlere, akademisyenlere rehberlik yapıyor.
Milyonlarca lira ya da dolar harcansa yapılamayacak Urfa tanıtımını kendisi gibi turist rehberi olan eşi Yakup Bedlek ile birlikte omuz omuza verip yapan Emine Yeşim Bedlek Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi üzerine yapmış olduğu çalışmalar neticesinde ülkemizin azınlıkları hakkında da bilgi ve birikime sahip.
Urfadasın habere konuşan akademisyen ve yazar Dr. Emine Yeşim Bedlek, Oxford’tan Urfa’ya uzanan yolculuğunu ve akademisyenlikten rehberliğe geçiş öyküsünü şöyle anlattı:
“Otuz yıl İstanbul’da yaşadıktan sonra Bingöl Üniversitesi’nden gelen teklifle 2013’te İstanbul’dan ayrıldım. Bingöl Üniversitesi’nde 6 yıl öğretim üyesi olarak görev yaptım. Akademik hayatın zorlukları ile tek başıma mücadele etmekten yorulunca salgın döneminde istifa ettim ve memleketim olan Urfa’ya yerleştim.
Aynı zamanda 2008’den bu yana profesyonel turist rehberi olduğum için arkadaşlarımın ısrarı ile Urfa ve Göbeklitepe’yi ziyarete gelen yabancı uyruklu misafirlere rehberlik yapmaya başladım. Bildiğiniz üzere Göbeklitepe tüm dünyayı ayağımıza getiriyor ve şehrimizin iyi derecede İngilizce ve diğer yabancı dilleri bilen rehberlere çok ihtiyacı var.
Ben de bu ihtiyacı karşılamak amacıyla başladım rehberliğe. Üniversiteden istifa ettiğimde uluslararası basın yayın kuruluşlarında Urfa’yı ve ülkemizi tanıtma imkânına sahip olacağımı hayal dahi etmemiştim. Ancak gelmiş olduğum noktada şehrimizin aslında iyi yetişmiş insan gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu görüyorum.
Bir Urfalı olarak şehrimizin tarihini, kültürünü yerli ve yabancı uyruklu misafirlere tanıtmaktan çok büyük keyif alıyorum. İstanbul’dan sonra Urfa’da yaşamaktan sıkılmıyor musunuz diye soranlar oluyor. Hiç sıkılmıyorum.
Ben bu şehrin bugünü ile değil, geçmişi ile yaşıyorum, geçmişini merak edenlerle görüşüyorum. Bence bir insanın bir şehirle olan ilişkisini yapmış olduğu iş, görüştüğü insanlar belirler. Ben bu noktada çok şanslıyım çünkü Urfa büyüleyici bir geçmişe sahip, sıkılmak mümkün değil.”