Kuraklık nedeniyle yeraltı kuyularından su çekilerek yapılan sulama faaliyetleri geçen yıla göre yüzde 57, önceki yıla göre ise yüzde 40’lık tüketim artışına neden oldu. Bu ani artış, yatırımlarla büyük ölçüde yenilenen elektrik şebekesini ve tedarik sürekliliğini riske atıyor.

Emekli Bayram İkramiyesi Meclis'ten Geçti Emekli Bayram İkramiyesi Meclis'ten Geçti

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en yoğun tarımsal faaliyetlerinden birine ev sahipliği yapan Şanlıurfa’da, Mart ayında elektrik tüketimi son 3 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Dicle Elektrik’in verilerine göre, bu yıl Mart ayındaki elektrik tüketimi 771 milyon 923 bin kilowatt saat (kWh) ile geçtiğimiz yıla göre yüzde 57, önceki yıla göre ise yüzde 40 oranında arttı. Bu olağanüstü artışın temelinde kuraklık ve buna bağlı olarak yeraltı su kaynaklarının elektrikle çekilmesiyle yapılan sulama faaliyetleri yer alıyor.

Tarımsal sulama aboneleri şebekede yük oluşturuyor

Dicle Elektrik verilerine göre, dağıtım bölgesindeki 143 bin çiftçiden 59 bini elektriğe dayalı sulu tarım yapıyor. Bu çiftçilerin büyük kısmı Şanlıurfa’da bulunuyor. Kuraklık nedeniyle yağışların yetersiz olduğu bu yıl, yeraltı kuyularından pompalarla su çekilmesi için yoğun şekilde elektrik kullanıldı. Bu durum sadece tüketim rakamlarını rekor seviyelere taşımakla kalmadı, aynı zamanda şebeke üzerindeki yükü de kritik seviyelere çıkardı.

Tedarik sürekliliği tehlikeye giriyor

Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Şanlıurfa’da son yıllarda yapılan yaklaşık 15 milyar TL’lik yatırım ile elektrik altyapısının büyük ölçüde modernize edildiğini hatırlatarak, “Ancak öngörülemeyen bu tarz tüketim artışları, planlamayı ve kaynak tahsisini sekteye uğratıyor. Şebekeye aşırı yük binmesi nedeniyle diğer abonelerimizin kesintisiz elektrik erişimi de risk altına giriyor.” dedi.

İlçelerdeki tüketim, birçok şehrin yıllık elektriğine bedel

Şanlıurfa’nın tarımsal ağırlıklı bazı trafo merkezlerinde bu yıl enerji tüketiminin geçen yıla göre birkaç katına ulaştığını belirten Arvas, “Akçakale Pekmezli Trafo Merkezi’nde 2024’ün ilk üç ayında 52 milyon kilowatt saat (kWh) olan tüketim, 2025’in aynı döneminde 109 milyon kilowatt saate (kWh) çıktı. Yüzde 111’lik bu artış, Sinop, Kilis, Kırşehir, Karabük, Bayburt ve Ardahan gibi illerin yıllık toplam tüketimlerinden fazla. Aynı hatta bağlı Damlasu Fideri’nde tüketim yüzde 277 arttı, fiderdeki kullanıcıların yaklaşık yüzde 95’i borçlu ve borç tutarı 255 milyon TL’nin üzerinde. Kayıp-kaçak oranı ise yüzde 90’ı aşmış durumda.” dedi.

“152 bin hanenin yıllık tüketimine eş değer”

Siverek ve Viranşehir’de de benzer tablolarla karşılaşıldığını ifade eden Arvas, “Siverek Karakeçi Trafo Merkezi’nde enerji tüketimi yüzde 413 oranında artarak 24,9 milyon kilowatt saatten (kWh) 102,8 milyon kilowatt saate (kWh) yükseldi. Bu miktar yaklaşık 152 bin hanenin yıllık enerji tüketimine eş değer. Karakeçi TM’ye bağlı Kuytuca Fideri’nde tüketim yüzde 242 artışla 5,7 milyon kilowatt saatten (kWh) 19,7 milyon kilowatt saate (kWh) çıktı. Bu fiderdeki kullanıcıların yüzde 97’si borçlu ve toplam borç 590 milyon TL’yi aşıyor. Kaçak oranı ise yüzde 95 seviyesinde.” bilgisini paylaştı.

Yüzde 735’lik tüketim artışı
 
Viranşehir Kırlık Trafo Merkezi’nde enerji tüketiminin 33,9 milyon kilowatt saatten (kWh) 135,1 milyon kilowatt saate (kWh) yükselerek yüzde 298 oranında arttığını ifade eden Arvas, “Bu hatta bağlı Turna Fideri’nde yüzde 735’lik çarpıcı bir tüketim artışı yaşandı. 147 kullanıcının yüzde 88’i borçlu ve toplam borç tutarı 314 milyon TL. Fiderdeki kaçak oranı yüzde 91 olup, 2025 yılında yapılan denetimlerde 1.107 adet kaçak kullanım tespit edildi.” dedi.

Aşırı yük ve kaçak kullanım sistemi zorluyor

Açıklamalarını sürdüren Arvas; kuraklık, cazibeli su kanallarının yetersizliği, artan sıcaklıklar ve her yıl derinleşen yeraltı su seviyeleri nedeniyle çiftçilerin daha fazla elektrikle sulamaya yöneldiğini vurgulayarak, “Bu tüketim şekli hem ülke ekonomisi üzerinde mali yük oluşturuyor hem de dağıtım şebekesinin teknik sınırlarını zorluyor. Kaçak kullanımlar nedeniyle tüketim ani şekilde artıyor ve bu durum normal şartlarda sorunsuz çalışan şebekeye aşırı yük bindiriyor. Sulama dönemlerinde arıza sayıları ve bakım-onarım süreleri ciddi biçimde yükseliyor. Bu da tedarik sürekliliğinde ve hizmet kalitesinde düşüşe yol açıyor.” dedi.

Kontrolsüz su çekimi obruklara neden oluyor

Konuyu yalnızca enerji tüketimiyle sınırlı görmediklerini ifade eden Arvas, “Şanlıurfa’da tarımsal sulama kaynaklı kaçak elektrik kullanımı yalnızca şebekeyi değil, çevreyi de tehdit ediyor. Harran Ovası’nda meydana gelen obruklara ilişkin uyarılarımızı daha önce dile getirmiştik. Bugün bölgede görülen obruk oluşumlarının temelinde de bu kontrolsüz su çekimi yer alıyor.” dedi.

Tüketim var, ödeme yok

Genel Müdür Arvas, tarımsal sulama abonelerinin milyarlarca lira ödenmemiş elektrik borçlarının olduğuna dikkat çekerek, “Elektrik sistemini en çok zorlayan bu kullanıcı grubu, aynı zamanda kullandığı enerjinin bedelini de ödemiyor. Hem ödeme yapılmaması hem de kontrolsüz tüketim artışı, sadece şebekeyi değil, bölgede yaşayan diğer vatandaşlarımızın da elektrik hizmetine erişimini doğrudan etkiliyor. Üstelik tüm abonelerin sadece yüzde 4’ünü oluşturan tarımsal sulama kullanıcıları, bölgedeki kayıp-kaçak oranını yüzde 75’lere kadar çıkarabiliyor. Bu dengesizlik sürdürülebilir değil. Ödeme yapmayan bu çiftçilerimize bu yıl elektrik verilmesi mümkün olmayacaktır. Bu nedenle bu çiftçilerimizin bir an önce kurumumuza başvurarak borçlarını ödemesini ve yapılandırmasını öneriyoruz.” diye konuştu.