Koronavirüs salgını döneminde uzun süre evde karantinada kalan birçok kişi, cam balkon kapatma işlemini tercih ederek evlerine cam balkon yaptırdı. Evlerini daha fazla genişletmek, alandan tasarruf sağlamak ve balkonlarını dış koşullardan korumak amacıyla bu uygulamayı tercih edenler için kötü haber geldi.
Yargıtay, milyonlarca kişiyi ilgilendirecek emsal bir karara imza attı. Bazı binalarda cam balkonlar, komşular arasında sorunlara neden olurken şikayet konusu oldu.
YAZILI İZİN ŞARTI
Binaların balkonları, dış cepheden pay aldıkları için diğer odalardan farklı olarak kabul edilmekte olup binanın ortak alanları arasında sayılıyor. Bu nedenle, balkonlarda yapılacak tadilat ve değişikliklerde apartmandaki kat maliklerinin beşte dördünün yazılı izninin alınması gerekiyor. Bu iznin alınmaması durumunda ise cam balkon kaçak yapı olarak değerlendiriliyor.
YARGITAY'DAN EMSAL KARAR
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 2015/6244 Esas ve 2016/2299 numaralı karar ile milyonlarca kişiyi ilgilendiren cam balkon hakkında emsal bir karar açıkladı. İşte Yargıtay’ın emsal kararı:
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait 42 numaralı bağımsız bölümde projeye aykırı olarak kapatılan açık balkonun eski haline getirilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinin ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumaya mecbur olduklarının altı çizildi. İkinci fıkrada ise kat maliklerinden birinin, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yapılamayacağı belirtildi.
Bu karar, cam balkon yaptıran kişilerin apartmanlarında kat maliklerinin yazılı iznini alması gerektiğini bir kez daha vurguluyor. Aksi takdirde, yapılan cam balkonlar kaçak yapı olarak değerlendirilecek.
BALKON İLE MUTFAĞI BİRLEŞTİRDİ
Dosya içeriğinde yer alan bilgilerden, özellikle bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, davalıya ait bağımsız bölümdeki mutfakla bağlantılı balkonun, mutfakla balkon arasındaki kapı, pencere ve duvarın kaldırılarak mutfakla birleştirildiği, balkonun ise PVC malzeme ile kapatıldığı belirlendi.
Bilirkişinin tespitine göre, bu değişiklik sabit eser niteliğinde ve Yargıtay uygulamalarında da benimsenen kurallar gereği, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadan yapılamaz.
Mahkeme kararında belirtildiği üzere, balkonun kapatma malzemesinin saydam (cam) veya ışık geçirmeyen nitelikte olması, bina statiğini etkilememesi, çevreye zarar vermemesi gibi koşullar değişiklik yapılabilmesi için önemli.
Ancak, projeye aykırı olarak balkonun kapatılması nedeniyle eski haline getirilmesi gerektiği kararına rağmen, balkonun daire içine alınarak kullanılmasının ruhsata tabi olmadığı, diğer kat maliklerine zarar vermediği ve ana yapının statiğini tehlikeye sokmadığı gerekçeleriyle talebin reddedildiği belirtilmiştir.