SİYASET

Erdoğan, Gözlerin Çevrildiği Grup Toplantısında Konuştu: Dimdik, Sapasağlam Ayaktayız

Abone Ol

Yerel seçimler sonrası siyasette hareketlilik hız kesmeden devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik hakkında soruşturma başlatılan üç polis müdürünün görevden alınmasıyla başlayan tartışmalar sonrasında ilk defa AKP Grup Toplantısında konuştu.

Erdoğan, "Son 21 yılda çetin mücadeleler sonucu gerilettiğimiz bürokratik vesayetin tekrar nüksetmesine fırsat vermeyiz, vermeyeceğiz. Son dönemde gündeme gelen her hadiseyi tüm boyutlarıyla en ince detayına kadar takip ediyoruz. Kanunun dışına çıkan, hatası, kastı veya marazı olan kim varsa hukuk zemininde hesabını mutlaka soruyoruz" dedi.

ERDOĞAN'DAN DEĞİŞİM MESAJI

Konuşmasına, partisindeki yenilenme sürecine ilişkin mesajlar vererek başlayan Erdoğan, "Yorulan, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımızı kardeşlik hukukumuzu koruyarak dinlenmeye alacağız; yeni, heyecanlı, dinamik arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendireceğiz" diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Dün Genişletilmiş İl Başkanları toplantımızı coşku ve heyecanla icra ettik. Bu ilk il başkanları toplantısında son 5 ayın muhasebesini yaptık, illerimizin röntgenini çektik. Teşkilatımızın kararlılığı, dinamizmi karşısında hakikaten büyük bir gurur duydum.

"DAİMA ORTAK AKILLA HAREKET ETTİK"

Yolumuza pekleşe pekleşe devam ediyoruz. AK Parti'nin ayırıcı vasfı istişareye önem vermesidir. Daima ortak akılla hareket ettik. Bunu sürdüreceğiz. Seçimler dolayısıyla istişare kamplarımızı yapamamıştık. Önümüzdeki haftalarda gerçekleştiriyoruz. Milletvekillerimizle 7-8 Haziran'da, belediye başkanlarımızla 1-2 Temmuz'da bir araya geleceğiz. Bu toplantıların şimdiden partimiz ve davamız için hayırlı olmasını diliyorum. Kongrelerimizle ilgili takvimimizi yakında ilan edeceğiz.

"BAYRAK AYRIŞI OLARAK GÖRÜYORUZ"

Her kongre sürecini arkadaşlarımız arasında bir bayrak yarışı olarak görüyoruz. Yorulan, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımızı kardeşlik hukukumuzu koruyarak dinlenmeye alacağız; yeni, heyecanlı, dinamik arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendireceğiz.

"MECLİS TATİLE GİRMEDEN YASAL DÜZENLEMELER ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR"

Gerek hayat pahalılığı ve fırsatçılık, gerekse öğretmenlerimize yönelik şiddetle mücadelede yasal zeminin güçlendirilmesine ihtiyaç duyuyoruz.

AK Parti'nin MHP ile işbirliği içinde bu konuları çok iyi takip etmesini bekliyorum. Meclis tatile girmeden yasal düzenlemeleri çıkarmamız gerekiyor.

Sivil anayasa iradesinin günlük siyasetinin geçici tartışmalarına kurban edilmemesi gerektiği kanaatindeyiz.

Aceleye getirmeden, çok da uzatmadan somut adımlar atılmasına fayda görüyoruz. Biz yapıcı ve uzlaşmacı tutumumuzu koruyacağız.

"31 MART'TA MESAJI ALDIK, GEREĞİNİ YAPMAYA BAŞLADIK"

Önümüzdeki 4 yılın her gününü ilk günlü heyecanla dolu dolu geçireceğiz.

31 Mart seçimleri bir güven oylaması değildir. Seçmenin ülkenin idaresine ilişkin tercihlerine bir kırılma, değişiklik olmamıştır.

Önce 14 Mayıs'ta, iki hafta sonra 28 Mayıs'ta seçmen hükümeti Cumhur İttifakı'na emanet etmiş, yerel seçimde tercihini sandığa farklı şekilde yansıtmıştır.

Bu ikisini birbirinden ayırmalıyız. Elbette mesajı duymazdan gelecek değiliz, mesajı aldık, gereğini yapmaya başladık.

Ancak milletin AK Parti ya da Cumhur İttifakı'ndan desteğini çektiğini zannedenler fena halde yanılırlar.

"BÜROKRATİK VESAYETE FIRSAT VERMEYİZ"

Son 21 yılda çetin mücadeleler sonucu gerilettiğimiz bürokratik vesayetin tekrar nüksetmesine fırsat vermeyiz, vermeyeceğiz. Son dönemde gündeme gelen her hadiseyi tüm boyutlarıyla en ince detayına kadar takip ediyoruz.

Kanunun dışına çıkan, hatası, kastı veya marazı olan kim varsa hukuk zemininde hesabını mutlaka soruyoruz. Ülkeye ve millete karşı vazifesini yapmamanın hiçbir bahanesi olmaz. Bizim için her bir saniye milletimizin emanetidir, o her saniyeyi milletimiz için sarf etmek boynumuzun borcudur.

"HIRSLARINA YENİLENLER OLDU"

Biliyorsunuz son 22 yılda AK Parti'yle ilgili de hükümetlerimizle ilgili de bize karamsar, kötümser senaryolar yazanlar oldu. Bize süre biçenler oldu, bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu, bu iş bitti deyip yolunu değiştirenler oldu, bu davaya ihanet edenler oldu, korkanlar, ürkenler, hırslarına yenilenler oldu.

Onlar şimdi yoklar, esameleri okunmuyor, unutulup gittiler. Ama Allah'a hamdolsun biz buradayız, dimdik, sapasağlam ayaktayız. Dava burada, inşallah yarın da burada olacak. Mevla ömür, milletimiz de yetki verdikçe burada olmaya devam edeceğiz.

ÖZGÜR ÖZEL İLE GÖRÜŞME

Önceki hafta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'i AK Parti Genel Merkezi'nde kabul ettik ve kendisiyle bir buçuk saati aşkın verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşme sonrasında da ifade ettiğim gibi Türkiye'de siyasetin bir yumuşamaya ihtiyacı var ve biz bu konuda her zaman olduğu gibi üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız.

Esasen biz hiçbir zaman kutuplaşmanın, gerilimin, kamplaşmanın tarafı olmadık, olmayacağız. Türkiye'yi bir gördük, beraber gördük, hiçbir ayrım yapmadan bir bütün olarak 85 milyonun tamamını kucakladık.

Milletimizin her bir ferdini Türkiye ortak paydasında buluşturmak için gerçekten büyük mücadeleler verdik. Siyasetimizi gerilim ve kutuplaşma üzerine değil, hizmet üzerine, hedefler, projeler, yatırımlar üzerine inşa ettik. Haksızlık, adaletsizlik karşısında elbette öfkelendik ancak milletimizle irtibatımızda her zaman kucaklayıcı, kuşatıcı olduk.

"KUKLAYI DA KUKLACIYI DA ÇOK İYİ BİLİYORUZ"

Temennimiz odur ki önümüzdeki dört yıl gerilimle değil, karşılıklı hoşgörüyle geçsin. İstiyoruz ki muhalefet yıkıcı, kırıcı değil, yapıcı olsun. Arzumuz odur ki, Türkiye'nin meseleleri siyasetin günlük polemiklerinin üzerinde ele alınsın.

Biz milletimizin de takdir ve talep ettiği bu iklimin Türk siyasetinin normali haline gelmesini ümit ediyoruz. Siyaseti yüksek gerilim hattına hapsetmek isteyenler her zaman olacaktır ama olmasını istemiyoruz. FETÖ'ye diyet borcunu ödemek için Yenikapı ruhunu baltalayanlar görüyoruz ki asla boş durmuyor.

Siyasetteki tüm sermayesi köken, meşrep, inanç, bunun üzerinden insanları ayırmak olanların nereye varmaya çalıştığının idrakindeyiz. Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz.

FİLİSTİN MESAJI

Bugün 15 Mayıs, son derece anlamlı bir gün. Bugün Nekbe'nin 76. yıl dönümü. Siyonist terör örgütleri Filistinlileri topraklarından sürdü, göç etmek zorunda kaldı. Nekbe gününde Filistinli kardeşlerimize kalpten selamlarımızı gönderiyorum.

KÜLLİYE'DE KRİTİK ZİRVE GERÇEKLEŞMİŞTİ

Öte yandan, Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek'in iddiasına göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u gece yarısı Külliye'de topladı.

Şimşek bu zirve sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü AKP Grup Toplantısı'nda konu hakkında önemli açıklamalarda bulunacağına işaret etmişti.

BAHÇELİ NE DEMİŞTİ

MHP lideri Devlet Bahçeli, görevden uzaklaştırılan emniyet görevlileri olayı için "Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir; nitekim hedef MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye'dir" demişti.

Devlet Bahçeli, bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp emniyet ve yargı içine yuvalanmış "soysuz ve kripto çetelerin" yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığının görüldüğünü dile getirerek, şunları söylemişti:

"Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır. Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar. Maşa kullanıp sütre gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz.

Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir; nitekim hedef MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye'dir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun.

Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kim varsa haindir, haşhaşidir; emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir.

Bakalım temiz eller operasyonu nasıl oluyormuş, hepsine göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur.

Meclis gündemine gelecek olan 9. Yargı Paketi'nde, casusluk suçu ile ilgili yeni düzenlemeden rahatsız olanlar çok iyi araştırılıp incelenmelidir. Yurt içinden ve yurt dışından hain FETÖ'cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır"