Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın yaptığı açıklamalarda 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattıklarını duyurdu.
"Eğilmeden, bükülmeden, zorbalıklar karşısında asla geri adım atmadan, milletimizin hakkını ve hukukunu en güçlü biçimde savunuyoruz. Düzenlenen dördüncü Antalya Diplomasi Forumu, Türk dış politikasının gücünü görmemiz açısından yeni bir fırsat teşkil etti. Foruma toplam 155 ülkeden 6 bini aşkın katılımcı iştirak etti. Pek çok konu yetkin isimler tarafından ele alındı.
Gazze ve Suriye’ye dair oturumlar ülkemizin zülüm karşısındaki vicdanlı duruşunun sergilenmesi noktasında fevkalade önemliydi. Biz de açılış hitabımızda, Türkiye’nin Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelere dair net tavrını ortaya koyduk. İnsanlığın beşten büyük olduğunun altını bir kez daha çizdik.
"FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYAYA İLAN ETTİK"
Filistin halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya ilan ettik. Suriye’deki çıkarlarımızı koruma noktasında tereddüt göstermeyeceğimizi tekrar teyit ettik. Avrupa birliği ile ilişkilerimizi geliştirmeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Rusya Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce son bulması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğimizi vurguladık.
Ayrıca forum kapsamında 15 ikili görüşme gerçekleştirdik, böylece dünyanın 155 ülkesinden 6 binin üzerinde katılımcının iştirak ettiği bir uluslararası etkinliği daha hamdolsun başarıyla icra ettik. Aylar süren titiz bir hazırlık ve emek neticesinde bizlere bu gururu yaşatan Dışişleri Bakanlığımız ve foruma destek veren tüm kuruluşlarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum.
Forumdan bir gün önce 10 Nisan tarihinde Endonezya Cumhurbaşkanı ve heyetini ülkemizde misafir ettik. Sağlık ve enerjiden gıda sektörüne kuracağımız yeni ortaklıklarla inşallah bu hedefe ulaşacağız. Orta Doğu‘daki her gelişme, her kriz ve her sorun doğrudan doğruya bizi ülkemizi milletimizi, ekonomimizi, güvenliğimizi ilgilendirmektedir.
Girişimci proaktif ve cesur bir anlayışla hadiseleri okumak politikalarımızı da buna göre güncellemek mecburiyetindeyiz. Türkiye olarak bu mücadelede güçlü kurumlara sahibiz. Türkiye’nin sert güç ve yumuşak güç unsurları daha önce hiç olmadığı kadar dış politikamızda etkin rol oynuyor.
Sabırla, soğukkanlılıkla ve stratejik akılla mücehhez bir bakış açısıyla dış politikadaki hedeflerimizi gerçeğe dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz. Muhalefet, yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek için batıya ve batılı medya kuruluşlarına yalvarırken, biz Türkiye’nin itibarını küresel ölçekte artırmaya çalışıyoruz.
"MUHALEFET MANDACILIKTAN KOPAMIYOR"
Mandacılık hastalığından kendini kurtaramayan ana muhalefetin bizim bu ufkumuzu, bizim vizyonumuzu, dik duruşumuzu ve Türkiye’yi 23 yılda nereden nereye getirdiğimizi anlaması zaten mümkün değildir. Onlar bırakın dünyayı okumayı, burunlarının dibini bile görmekten acizler. Ülkemizde son 23 yılda nasıl büyük bir değişim yaşandığını kavrayacak böyle bir donanıma bilgiye kavrayışa da sahip değiller.
Gerçeği herkes görüyor ve kabul ediyor Türkiye çok kutuplu dünyada bir kutup başı olarak ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Yeniden şekillenen küresel sistemde, Türkiye inşallah hak ettiği yeri bu sefer mutlaka alacaktır. Türkiye her komşusunun, her dostunun, her kardeşinin kendisinden emin olduğu bir ülkedir böyle bir devlettir ama aynı zamanda Türkiye sınırları zorlanacak, dostluğu veya düşmanlığı test edilecek bir ülke de değildir.
"SURİYE'DE 8 ARALIK ÖNCESİNE GERİ DÖNÜŞ DİYE BİR İHTİMAL ORTADAN KALKMIŞTIR"
Suriye’nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa, açık söylüyorum karşısında Suriye hükümeti ile birlikte bizi de bulacaktır. Terör koridoruyla Suriye’nin parçalanmasına nasıl müsaade etmediysek, başka koridorlarla bu ülkenin bölünmesine de aynı şekilde izin vermeyiz. Suriye’de 8 Aralık öncesine geri dönüş diye bir ihtimal ortadan kalkmıştır.
8 Aralık devrimi ile birlikte bu ülkede artık yeni bir dönem başlamıştır. Suriye toparlandıkça, istikrara ve huzura kavuştukça bunun kazananı tüm bölgemiz olacak bölgedeki tüm halklar olacaktır.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ZİRAİ DON
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine giderek daha fazla maruz kalıyoruz. 'Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde, son balık öldüğünde o zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız'. Evet insanlık olarak bizden öncekilerden devraldığımız, çocuklarımızın bize emaneti olan tabiat, hava, su, toprağı hoyratça kullanmanın faturasına daha çok muhatap olduğumuz dönemin içindeyiz. Bazen kuraklık bazen sel, dolu ve zirai don gibi meteorolojik olaylarla iklim değişikliği kendini belli ediyor.
Tarımsal üretim iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanların başında geliyor. Hava sıcaklığındaki ani düşüşler sebebiyle ülkemizin belli bölgelerinde don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kaldık Kimi yerlerde termometreler eksi 17 dereceyi gösterdi. Bu vesile ile bir kez daha tüm üreticilerimize, çiftçilerimize geçmiş olsun diyorum Tarım ve Orman Bakanlığımız ilk günden beri süreci yakından takip etti. Her felaketi fırsata dönüştürmek isteyen habis zihniyet burada da boş durmadı.
Hasar tespit çalışmaları tamamlanmadan millete korku salmada her türlü manipülasyona başvurdular. Yurt dışına bağlı olacağımıza kadar her türlü tezviratı ortalığa boca ettiler. Tarım Bakanlığımız karşı karşıya olduğumuz ilk tabloyu ortaya koydu. Başta hububat, baklagiller, yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde yurt içinde gıda arzını olumsuz bir risk yok elhamdülillah yok.
Sıcaklıklardan dolayı bazı meyve çeşitlerinde sıkıntı söz konusu. Kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğine işaret ediyor. Hasar tespit çalışmalarından sonra durum daha net ortaya çıkacaktır. Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli adımları atmaktadır.
Bu olay bizlere Tarsim'in önemini tekrar hatırlatmıştır. Don, sel, kuraklıktan etkilenmemek için prim bedelinin yüzde 70'i kadarının devletimizce ödendiği yaptırılması, çiftçi kayıt sistemine kayıt olması büyük önem taşıyor. 2006'dan bugüne üreticilerimize 33,5 milyar lira hasar tazminatı ödedik.
Bugünkü kabine toplantımızda üreticilerimizin zararını tazmin konusunda neler yapabiliriz, bunu enine boyuna değerlendirdik. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı ve zirai don sigortası olmayan üreticilerimizin yaptıkları harcamaların hasar oranında karşılanması için Tarım Bakanlığımız çalışmalar başladı. Hükümetimizin tüm imkanlarıyla tüm kapasitesiyle bu zor günlerinde çiftçilerimizin, üreticilerimizin yanında olduğunun bilinmesini istiyorum. Bu konuyu yakından takip edeceğiz.
"KAZALARIN NEDENİ AŞIRI HIZ"
Tek bir canımızı daha trafik kazasında kaybetmeyelim diye 28 Mart-6 Nisan tarihleri arasında trafik güvenliğimizi en üst seviyede tuttuk. Trafik kazaları ve can kayıplarının önüne geçmek için bayramlarını görev başında geçiren kardeşlerimin her birine teşekkür ediyoruz. Denetim sayımızı artırdık. Bu yıl ölümlü ve yaralanmalı kazalarda yüzde 4,6 oranında düşüş oldu. Yine de 74 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine maalesef engel olamadık. Vefat eden kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar niyaz ediyorum. Hepimizi acıya boğan bu kazaların en büyük nedeni aşırı hızdır. 6 bin 268 kazanın yüzde 41'i hız ihlalinden kaynaklandı. 74 canımızın 44'ünü aşırı hızdan kaybettik. Bayram boyunca otoyol ve köprülerimizden toplam 25 milyon 715 bin araç geçiş yaptı. 731 bin otobüs seferi gerçekleştirildi, 9 milyon 110 bin yolcu taşındı.
"TAŞIT HAREKETLİLİĞİ YÜZDE 195 ORANINDA ARTTI"
Artık yollarda milyonlarla ifade edilen araç sayılarından 100 milyonlara yaklaşan yolcu rakamlarından bahsediyoruz. Yolcu sayılarındaki bu artışlar doğu, batı, kuzey, güney demeden ülkemizi baştan başa yüksek standartlı yol ağıyla donatmamızla doğrudan bağlantılıdır. Sadece 6 ilimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlı iken bu sayı 77'ye yükseldi. Bölünmüş yollarımız ülkemizin yol ağının yüzde 43'ünü oluştururken trafiğin yüzde 83'üne hizmet veriyor. Bu yollarla trafik güvenliği, seyahat hızı ve konforunu artırdığımız gibi trafik kazalarındaki ölüm oranlarında düşüş sağladık. Taşıt hareketliliği yüzde 195 oranında artarken trafik kazalarında kaza yerinde can kaybı geriledi. Kafa kafaya çarpışmalardan kaynaklı trafik kazaları ve ölümlerin büyük oranda önüne geçtik.
TÜRKİYE'DE TRAFİK GÜVENLİĞİ
Son 10 yılda yol ağımızda toplam 6 bin 100 km. banket sarsma bandı uygulaması gerçekleştirdik. Yoldan çıkma türü kazalar yüzde 40 oranında azaldı. 2024 yılı sonu itibariyle devlet ve il yolları genelinde toplam 33 bin km. otokorkuluk bulunuyor. Farklı tedbir ve yatırımlarla yol güvenliğimizi artırıyoruz. Trafik kazalarını daha aşağı çekmek için sürücü ihlallerin mutlaka önüne geçmemiz gerekiyor. Kanunsuz çakar kullanımı cezaların artması, illegal çakar kullanım oranı yüzde 80 oranında düştü. Bunu sıfırlayana kadar denetimlerimizi sürdüreceğiz. İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor. Milletimizden gelen şikayetlere kulak verilerek bu çalışmayı ilgili tüm taraflarla istişare ettikten sonra kamuoyumuzun ve Meclisimizin takdirine sunacağız. Trafik magandaları başta olmak üzere halkımızın güvenliğini tehdit edenlere caydırıcılıkları uygulayacağız.
"BİZİM İŞİMİZ HİZMET VE ESER ÜRETMEK"
Trafik kazalarından kaynaklanan can kayıplarını daha da azaltmaya kararlıyız. 12 Nisan Cumartesi günü Antalya Havalimanı binalarının açılışını yaptık. Antalya'mızı yıllık 82 milyon yolcu kapasitesine sahip yeni tesislere kavuşturmuş olduk. Bizim işimiz hizmet ve eser üretmek. Biz milletimize efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik. İllerimizi ve insanlarımızı oy tercihine göre ayıranlardan olmadık. Biz şehirlerimizi kalkındırmanın derdindeyiz. Ufkumuzda büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek var. 23 yıldır muhalefetin engelleme girişimlerine rağmen daima bunun için ter döktük, emek verdik. İnşallah bundan sonra da 85 milyon için aşkla çalışmaya devam edeceğiz.
"25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILACAK"
10 bini Milli Eğitim Akademisi'ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.