GÜNDEM

Çocuk Hakları Gününde Viranşehir'de Çocuklar İçin "Dans Eden Eşek" Adlı Tiyatro Sahnelendi

Viranşehir Belediyesi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında tiyatro etkinliği düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Grubu tarafından sahnelenen ve çocuklar için özel olarak hazırlanan "Dans Eden Eşek" adlı tiyatro gösterimi büyük ilgi gördü.

Abone Ol

Viranşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlik, çocuklar için büyük bir şenlik havasında geçti. Etkinliğe, Viranşehir Belediye Eş Başkanı Bedriye Yorgun'un yanı sıra, meclis üyeleri ve yüzlerce öğrenci katıldı. 

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Grubunun sahneye koyduğu "Dans Eden Eşek" adlı oyunun yönetmeni Recep Genç, “Viranşehir’de  tiyatro oyunu sergilemekten bizde büyük bir keyif almaktayız. Bundan sonraki düzenleyeceğimiz etkinliklerde tiyatro ekibimiz olarak katkı sunmaya hazırız” dedi. 

Çocuklar, yaklaşık bir saat süren bu renkli tiyatro gösterisini büyük bir ilgiyle izledi. Her yaştan çocuğa hitap eden oyunda, eğlenceli karakterler ve komik sahneler yer aldı. Çocuklara yalnızca eğlence sunmakla kalmayıp, önemli mesajlar da verdi. 

Viranşehir Belediye Eş Başkanı Bedriye Yorgun da yaptığı konuşmada, çocukların mutluluğunun kendileri için her şeyden önemli olduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin devam edeceğini vurguladı.

EŞ BAŞKAN YORGUN: "SAVAŞ VE NEFRET POLİTİKALARI ÇOCUKLARI KATLEDİYOR"

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nden bahseden Eş Başkan Yorgun, “Bugün Dünya  Çocuk Hakları Günü. Çocuk Hakları Sözleşmesi 1989 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildi. 193 ülke tarafından imzalanan bu sözleşme; barınmadan beslenmeye, sağlıktan güvenliğe, anadilinde eğitimden inanç özgürlüğüne ve kültürel haklara kadar birçok temel hakkı içermektedir. 

Türkiye, 1990’dan beri bu Sözleşmeyi imzalamış ve de taraftır ancak; Sözleşmede yer alan anadili ve kültürel haklara vurgu yapan maddelere çekince koyarak ilgili maddelerin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmemekte, çocuk haklarını ihlal etmektedir. Türkiye nüfusunun 4’te 1’ini oluşturan çocuklar bugün ekonomik, siyasal ve sosyal ayakları olan çoklu krizi en derinden hisseden/yaşayan toplumsal grupların başında gelmektedir” dedi.

Yorgun, çocukların temel besinlere dahi erişememekte derin yoksullukla ve yoksunlukla karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, “ Evlilik adı altında çoklu istismarla,  Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM)uygulamaları, mevsimlik tarım ve daha türlü yöntemlerin sonucunda işçileştirilmeyle ve iş cinayetleriyle,
 evde, okulda, sokakta istismarla, şiddetle; anadilinde eğitim alamadığı için asimilasyonla, onlarca çocuk anneleriyle beraber hapsedilmeyle, savaşların ve çatışmaların neticesinde zorla yerinden edilmeyle, mültecileştirilmeyle, madde bağımlılığıyla karşı karşıya bırakılmaktadır.” diye ifade etti. 

“21. yüzyılda egemenlerin yeni bölüşüm savaşlarından da en çok etkilenen yine çocuklar olmaktadır” diyen Yorgun, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İsrail’in bir soykırım uyguladığı Gazze’de son bir yıl içerisinde 17 binden fazla çocuk;  Ukrayna’da en az 600 çocuk yaşamını yitirirken; 
Yanı başımızda Suriye’nin Kuzeyi Rojava’ da, bombardıman altında çocuklar katledilmektedir.

Bebeklerin dahi para ve kar hırsıyla katledilmesi, Narin Güran cinayeti ve yoksulluk içindeki beş çocuğun acı biçimde yaşamını yitirmesi vakalarında yaşandığı gibi ülkemizde çocuklara karşı yaşanan suçlar savaş ve nefret politikalarının, çocuk düşmanlığının, aileyi kutsallaştıran aile söylemlerinin, erkek egemenliğinin, eril şiddetin ve cezasızlık politikalarının bir sonucu olarak yaşanmaktadır.

Çocuklar, saydığımız ve sayamadığımız çok boyutlu sorunlarla yüz yüzeyken iktidar bu sorunların çözümüne dair bütünlüklü politikalar üretmekten ziyade göstermelik, sorunu görmezden gelen bir noktada konumlanmakta ve çocukların iradesini, öznelliğini, haklarını, taleplerini ve seslerini yok etmeye çalışmaktadır.

Çocukların belirsiz bir yarının değil bugünün özneleri olduğu unutulmamalıdır! Çocukların çoklu kriz ortamından kurtulmasının yegâne yolu, çocuklar için çocuklarla beraber eşit, özgür, adil bir ülke ve dünyanın inşası amacıyla mücadele etmekten geçmektedir. 
20 yıl önce 21 Kasım’da 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz’ı,  Günlerce bedeni bulunmayan, çocuk düşmanı politikaların, bu politikaları yerelde hayata geçiren işbirlikçi çetelerin ve kutsal aile söylemlerinin suç ortaklığında katledilen Narin Güran’ı, İzmir’de sistemin yoksullaştırmasının sonucunda yaşamını yitiren 5 kardeşi, Geçtiğimiz ay katledilen 8 yaşındaki Şirin’i ve kimliklerinden, sınıflarından, direnişlerinden, sadece varlıklarından dolayı kaybedilen ve katledilen tüm çocukları, çocuk yaşta kalanları bir kez daha saygıyla, özlemle anıyoruz. 

“ÇOCUK KOMİSYONUNU KURDUK SIRA ÇOCUK MECLİSİNDE”

Dünyanın bütün coğrafyalarında hayatta kalma ve var olma mücadelesi yürüten çocukların mücadelesini sahiplendiğimizi, iktidarların çocuk düşmanı politikalarına karşı meclis çocuk komisyonumuzu kurduğumuzu,  oluşturduğumuz çocuk komisyonunun, çocuk meclisini oluşturması ve çalışmalarını çocuklarla birlikte çocuk haklarını hayata geçirmesi temelinde yürüteceğini müjdelemek istiyorum. Ji bo zarokan jiyanek azad! Çocuklarla Birlikte Değiştireceğiz!  Zarok, Aştî, Azadî - Çocuk, Barış, Özgürlük!”

Tiyatro gösterisi, toplu çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.