Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Birecik Şefliği Kelaynak Üreme İstasyonu'nda koruma altında yetiştirilen kelaynak kuşları, bereketin ve sadakatin sembolü olarak nitelendirilen bu muhteşem canlılar, doğal alanlarına kavuşmanın heyecanıyla gökyüzüne süzüldü.
Törene, Birecik Kaymakamı Mustafa Gürbüz, Birecik Belediye Başkan Yardımcısı Sakıp Yaşar, Birecik Cumhuriyet Başsavcısı Murat Çalış, Doğa Koruma Ve Milli Parklar Bölge Müdürü Hakan Mumcuğlu, Orman Bölge Müdürü Mehmet Zeki Bayıcı, Harran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nihat Denek ve kurum amirleri katıldı.
Birecik Kaymakamı Mustafa Gürbüz törende yaptığı açıklamada,”Kelaynak kuşları, üreme dönemi başlangıç zamanı olan Şubat ayında kafeslerinin kapıları açılarak doğaya salınıyorlar. Doğal ortamda serbestçe uçan ve beslenen Kelaynak kuşları, istasyondaki kayalık ve tahta yuvalarda üredikten sonra Haziran ayı içerisinde yeniden kafeslere alınarak göç etmelerine izin verilmiyor. Kelaynak Kuşlarımız üremeleri bakımından verimli sayılacak bir dönemi geride bıraktılar. Üretme İstasyonunda 283’ ü erişkin, 53’ ü bu yılın yavrusu ile birlikte toplam 336 Kelaynak kuşu bulunmaktadır. Yeni doğan yavruların cinsiyet tayini için kan örneklerinin alınması, kimliklerini belli edecek halkalama işlemlerini tamamlamış bulunmaktayız. 2021 yılında 15 adet, 2022 yılında 30 adet, 2023 yılında 30 adet Kelaynak kuşu göç etmek üzere salındı. Bu yıl da Kelaynaklarımızdan 30 tanesini, bugün göç’ e uğurlayacağız” dedi,
Gürbüz, kelaynakların Birecik için ne kadar önemli olduğunun altını çizerek, bu türün korunması ve neslinin devam ettirilmesi için gereken tüm çalışmaların yapılacağını belirtti.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 3.Bölge Müdürü Hakan Mumcuoğlu ise bu yıl 30 kelaynak kuşunun doğaya salındığını ifade ederek, bu sayede Birecik'teki kelaynak popülasyonunun artacağını ve bölgenin doğal güzelliğine katkı sağlayacağını söyledi.
Kelaynaklar, baharın müjdecisi ve bereketin simgesi olarak kabul edilir. Bu muhteşem kuşların doğal alanlarına kavuşması, biyoçeşitliliğin korunması ve çevre bilincini geliştirmek açısından büyük önem taşımaktadır.