Sulama giderlerine bakıldığında Harran ve Akçakale ilçelerinde üretim yapan çiftçilerin tamamlanan sulama kanalları nedeniyle diğer bölgelerden daha karlı üretim yaptığını ifade eden Hikmet İpar, “Bu ilçelere yüksek mühendislik faaliyetleri çerçevesinde kurulan tüneller sayesinde sulama suyu hiçbir kaynak kullanılmadan götürülüyor. Harran ve Akçakale’deki çiftçilerimiz bu avantaj nedeniyle hem rekoltelerini hem yıllık ürün çeşit sayısını her geçen yıl daha da geliştiriyor. Ancak tarımsal ürün potansiyeli yüksek Hilvan, Viranşehir ve Siverek ilçelerimiz, baraj göletinin kıyısında olmalarına rağmen bu avantajdan faydalanamıyorlar. Bölgeler arasındaki ayrımı ortadan kaldırılması için projesi 2011 yılında tamamlanan Hilvan-Siverek-Viranşehir Pompaj istasyonunun bir an önce kurulması çağrısı yapıyoruz. Aksi takdirde haksız rekabet ortamından dolayı enflasyon sorunu devam edecek” dedi.

Baraj göletinin kıyısındaki Hilvanlı çiftçiler, 1 metreküp sulama suyu kullanamıyor

Hilvan’ın Atatürk Barajına en yüksek bedel ödeyen ilçesi olduğuna dikkat çeken Hikmet İpar, kentteki çiftçilerin baraj göletine sıfır mesafede yer almasına karşın den 1 metreküp sulama suyu kullanamadığını ifade etti. İpar, “Atatürk Barajı nedeniyle yaklaşık 200 bin dönüm tarım arazimiz sular altında kalırken onlarca köyümüz yıkıldı. Yeni köyler kuruldu ama anılarımız tarihimiz ve kültürümüz sular altında kaldı. Tüm bu bedele rağmen Hilvan ilçemiz Atatürk Baraj göletinden 1 metreküp suyu kullanamıyor. Bu projenin teknik hazırlığı Veysel Eroğlu döneminde yıllar öncesinden tamamlandı. O dönemde çiftçi temsilcilerinin ciddi girişimlerine rağmen hiçbir kazma vurulmadı. 2011 yılında dönemin Tarım Bakanı Veysel Eroğlu bölgemizi ziyarete gelmişti. Çiftçilerimiz “Su akar Hilvan bakar” yazılı pankart açmışlardı. Bakan beyin dikkatini çekmiş bizlerle yaptığı toplantıda 2012 yılında söz konusu projede yatırıma başlayacaklarına dair söz verdi. Bugün 2024 yılındayız bırakın sulama suyunun getirilmesini bu alanda girişim bile olmadı. Devletimiz verdiği sözü unuttu. Şuanda Hilvan-Siverek-Viranşehir Pompaj istasyonu projesi askıda bekliyor. Milletvekillerimiz aracılığıyla edindiğimiz bilgilere göre yatırım maliyeti çok yüksek olduğu için devletimiz bu yatırımı bekletiyormuş. Hilvan ilçemiz jeolojik yapısı gereği Fırat nehrine göre 80 kot daha fazla yüksekte. Ancak tarımın savunma sanayii kadar önem kazandığı bir dönemde, sulama suyu pahalı olacak diye yatırımdan vazgeçilirse hatanın en büyüğünü yaparız” diye konuştu.

“Çiftçilerin bireysel sulama giderleri ortaklaşsaydı proje 2 kez hayata geçirilirdi”

Çiftçilerin bireysel olarak kurdukları kuyulardaki toplam maliyetin Hilvan-Siverek-Viranşehir Pompaj İstasyonu’nun maliyetini en az 2 katı geçtiğine dikkat çeken Başkan İpar, şöyle devam etti: “Çiftçilerimiz rekolte artışı, sebze ve meyve tarımı yapabilmek adına kuyu sistemleriyle yer altı sulama sistemleri kullanıyorlar. Günümüzde bir yer altı kuyusunun ve elektrik aksamının maliyeti en az 1.5 milyon TL ile 3 milyon TL arasında değişiyor. Eğer çiftçilerimizin yükü altına girdiği maliyetler Hilvan-Siverek-Viranşehir Pompaj istasyonunda kullanılsaydı bu projeyi 2 kez gerçekleştirebilirdik. Çiftçilerimizin yoğun kullanımı nedeniyle yer altı su seviyemiz de bazı bölgelerimizde 600 metreye kadar geriledi. Yüksek enerji maliyetlerini geçtik, Konya’da yaşandığı gibi obruk oluşma riskinden çekiniyoruz. Ayrıca yer altı suyundaki yüksek tuzluluk oranı tarım alanlarına ciddi zarar veriyor. Toprağımızın kalitesi ve sürdürülebilirliği adım adım yok oluyor. Küresel iklim değişikliği ile birlikte tarım üretiminin savunma sanayii kadar öneme eriştiği bu dönemde Hilvan-Siverek-Viranşehir Pompaj istasyonu yatırımına bir an önce başlanması gerekiyor. Sulama suyu gibi temel yatırımı bir 32 yıl daha beklemek istemiyoruz.”

Hilvan-Siverek-Viranşehir pompaj istasyonu enflasyonun azaltılmasına aktif katkı sağlar

Hilvan, Siverek ve Viranşehir’de çiftçilerin sulama suyuna kavuşmasıyla birlikte hızlı bir kalkınma yaşanacağını belirten Hikmet İpar, “Harran ve Akçakale’deki zirai faaliyetlerde nasıl bir gelişim yaşandıysa Hilvan, Siverek ve Viranşehir’in sürdürülebilir sulama kaynaklarına kavuşmasıyla birlikte aynı gelişim yaşanacak. Sulu tarım arazileri ile susuz tarım arazileri arasında yüzde 50 oranında rekolte farkı var. Sulama suyuyla birlikte rekoltemiz en az 2 katına çıkacak. Şuanda kuru tarım ile buğdayda dönüme 350 kilogram buğday alıyoruz. Sulama ile bu rekolte en az 600 kilograma kadar çıkartabiliyoruz. Ayrıca suyla birlikte kurulacak seralarda yılda en az 4 ürün üretecek altyapıya kavuşacağız. Tarımda maliyetlerimiz azalınca ürün fiyatları da hızla düşecektir. Hilvan – Siverek – Viranşehir Pompaj İstasyonu enflasyonun azaltılmasına katkı sağlayacak önemli yatırımlardan biri olabilir” şeklinde konuştu.  

Rakamlarla Şanlıurfa’nın Altın Üçgeni:

Hilvan:

Başlıca tarım ürünleri: Arpa, buğday, burçak, darı, fiğ, kenevir, mercimek, mısır, nohut, biber, bostan, soğan, sarımsak, çeltik, bakliyat, fıstık, zeytin, karpuz, kavun, üzüm, narenciye ve yazlık sebze ürünleri

Toplam tarım alanı: 959.490 dekar

Sulanabilir Tarım Alanı: 270.000 dekar

Susuz Tarım Alanı: 689.490 dekar

Toplam Tarım Alanı İçerisindeki Sulu Alan Oranı: Yüzde 28

Siverek:

Şanlıurfa’da İş Kazası: 1 İşçinin Eli Makineye Sıkıştı Şanlıurfa’da İş Kazası: 1 İşçinin Eli Makineye Sıkıştı

Başlıca tarım ürünleri: Buğday, arpa, pamuk, mısır, nohut, mercimek, susam, üzüm, nar, incir, zeytin ve yazlık sebze ürünleri

Toplam Tarım Alanı: 2.286.000 dekar

Sulanabilir Tarım Alanı: 300.000 dekar

Susuz Tarım Alanı: 1.986.000 dekar

Toplam Tarım Alanı İçerisindeki Sulu Alan Oranı: Yüzde 13

Viranşehir:

Başlıca tarım ürünleri: pamuk, buğday, mısır, mercimek, arpa, soğan, patates, kabak, maydanoz ve yazlık sebze ürünleri

Toplam Tarım Alanı: 1.842.680 dekar

Sulanabilir Tarım Alanı: 650.000 dekar

Susuz Tarım Alanı: 600.000 dekar

Toplam Tarım Alanı İçerisindeki Sulu Alan Oranı: Yüzde 35

Editör: Mehmet Fatih Aslan